ALO 174
ALO 177
Görme Engelliler
TR
  • EN

T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
  • Anasayfa
  • YÖNETİM
    • YÖNETİM KADROSU
  • KURUMUMUZ
    • TARİHÇE
    • ORGANİZASYON ŞEMASI
    • MİSYON VE VİZYON
  • BİRİMLER
    • ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE DAİRE BAŞKANLIĞI
    • EROZYON KONTROLÜ DAİRE BAŞKANLIĞI
    • ETÜT VE PROJE DAİRE BAŞKANLIĞI
    • HAVZA PLANLAMA VE ARAZİ ISLAHI DAİRE BAŞKANLIĞI
    • YÖNETİM HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI
  • FAALİYETLER
    • ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE
      • PROJELER
      • BELGELER
    • EROZYON KONTROLÜ
      • PROJELER
      • BELGELER
    • ETÜT VE PROJE
      • PROJELER
      • BELGELER
    • HAVZA PLANLAMA VE ARAZİ ISLAHI
      • PROJELER
      • BELGELER
  • KÜTÜPHANE
  • RESMİ İSTATİSTİKLER
    • ÇÖLLEŞME İSTATİSTİKLERİ
  • UNCCD
  • İletişim
Ara
    Skip Navigation LinksÇölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü

Araştırma-Geliştirme

Devam Eden Projeler

1. Farklı Orman Tipleri Ve Diğer Arazi Kullanımındaki Alanlarda Yüzeysel Akış Miktarı, Akış Katsayılarının Ve Toprak Kayıplarının Belirlenmesi (Çamlıdere, Erdemli Ve Kastamonu) Örneği 

Orman örtüsünde meydana gelen gelişimin veya değişimin erozyon duyarlılığına ve erozyon miktarına etkisinin ortaya konulması erozyonla mücadelede önem arz etmektedir. Bu bağlamda ülkesel, bölgesel ve havza bazında toprak ve su kayıplarını değerlendirmek için kullanılabilen yaklaşımlardan birisi de yüzey akış parselleridir. 


Proje ile farklı kapalılıklarda yağışa bağlı olarak akış kat sayısının ve taşınan toprak miktarının ortaya konması hedeflenmektedir. Proje sahaları 2013 yılında Ankara ili Çamlıdere İlçesi Çam koru mevkiinde, 2014 yılında Mersin İli Erdemli İlçesi Kayacı mevkiinde, 2017 yılında da Kastamonu İli Merkez ilçesi Kaşçılar mevkiinde tesis edilmiştir.



2. Kuraklık Ve Ekstrem Şartlara Dayanıklı Türlerin Tespiti Ve Adaptasyonu Projesi

Kuraklık, tuzluluk ve çoraklık meselelerinin yaygın olduğu Orta Anadolu Bölgesinde yapılan ağaçlandırmalarda, rüzgar perdelerinde ve galeri ağaçlandırmalarında tuzluluğa dayanıklı türlerin tespiti gayesi ile hafif tuzlu, tuzlu ve alkali topraklarda yetiştirilebilecek kavak tür ve /veya klonlarının bulunması hedeflenmektedir.



Söz konusu proje kapsamında; Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitü Müdürlüğü ve İç Anadolu Ormancılık Araştırma Enstitü Müdürlüğü tarafından deneme alanlarında ölçüm, gözlem ve kontroller yapılarak  2016 yılında ara rapor,  2022 yılında da netice raporu düzenlenecektir.

Projede materyal olarak Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsüne ait Kara Kavak gen bankasından 116 adet Kara Kavak klonu, 1 adet Melez Kavak, 1 adet Ak Kavak ve 2 adet Söğüt klonu kullanılmıştır. Bu klonlardan alınan çelikler köklendirilmek üzere 2013 yılı Mart Ayında Behiçbey Orman Fidanlığına dikilmiş, akabinde köklendirilen materyaller  2014 yılı Mart ayında;

Kırşehir İli Boztepe İlçesi Malya Tarım İşletmesi Arazinde kurulan deneme sahasına 900 adet fidan,
Kırşehir İli Merkez Kocabey Mevkiinde bulunan deneme sahasına 1200 adet fidan,
Aksaray İli Merkez Koçaş Tarım İşletmesi Arazisine ait deneme sahasına 1200 adet fidan dikilmiştir.

3. Humik Asit Yapiştirilmiş Klinoptilolit Madeninin Rüzgar Perdelerinde Kullanilabilecek Bazi Bitki Türleri Gelişimi Üzerine Etkisi Projesi

Kurak ve yarı kurak alanlarda yağış değerleri ve şiddeti düzensiz, topraktaki fiziksel ve kimyasal ayrışma hızlı, erozyon miktarı da yüksektir. Bu alanlarda ağaçlandırma çalışmalarındaki fidan yaşama yüzdesi ile gelişimini arttırmak için yetersiz olan yağışın toprakta depolanması ve bitki besin elementlerinin de yeterli düzeyde taşınması gerekmektedir. Toprağa düşen suyun depolanması ve bitkinin ihtiyaç duyduğu kurak periyotta kullanımının sağlanması için bazı ek bileşenlere ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılan araştırmalar, klinoptilolit madeninin su depolanmasında, hümik asitin de bitki gelişimi açısından olumlu etkilerinin olduğunu ortaya koymuştur.
Proje çalışma alanı Konya ili Karapınar ilçesidir. Proje kapsamında deneme maksatlı ve rüzgâr perdelerinde kullanılan 4 tür (mavi servi, karaçam, mahlep ve iğde)den oluşan 640 fidan seçilmiştir.

Deneme alanında 2017 vejetasyon mevsimi süresince gerekli bakım ve sulama işlemleri gerçekleştirilmiş ve yaşayan yüzdeleri korunmuştur. Fakat yaşayan yüzdelerinin genel olarak % 50 nin altında olması ve sulanan alan ile susuz saha yaşayan yüzdeleri arasında yüksek oranda fark görülmediği için tekrar alanda tamamlama dikimi ve hümik asit uygulaması gerçekleştirilmiştir. Hümik asit sadece sulu tekerürlerde %20 derişiklikte 150 ve 300 ml miktarında uygulanmıştır.



4.  “Doğal Alıç Populasyonlarındaki İri ve Sarı Meyveli Tiplerin Belirlenmesi, Moleküler Karakterizasyonu, Vejetatif Çoğaltma Kapatiseleri İle Kurak-Yarı Kurak Alanlarda Kullanım İmkanlarının Belirlenmesi ve Muhafazası Projesi”  

Proje  ile;

a) Değişik kullanım alanlarına hizmet edecek geniş çaplı bir   alıç genetik havuzunun oluşturulması, 
b) Daha iri ve kaliteli meyvelere sahip olan ve vejetatif olarak daha kolay çoğaltılabilen   alıç tiplerinin ortaya konularak, kurak-yarı kurak sahaların ağaçlandırılmasında kullanma imkânlarının belirlenmesi ve tohum bahçeleri oluşturulması, orman köylüleri ile kırsal alanlarda yaşayan yöre halkına da ekonomik katkı sağlaması,
c) Toplanan alıçlar arasındaki genetik varyasyon düzeylerinin ve popülasyon yapısının belirlenerek genetik olarak tanımlanmış koleksiyonun bilim dünyasına kazandırılması hedeflenmektedir.



5. Yarı Kurak İklim Bölgesinde Farklı Sulama Seviyelerinde,   İki Biyogübre ve Mikoriza’nın Bazı Gelir Getirici Türler Üzerine Etkisinin Belirlenmesi Projesi (Ankara-Ayaş)

Proje ile

1. Farklı sulama seviyelerinde biyo gübre uygulamalarının fidan gelişmesine etkisi ve bu etkinin türlere göre değişkenliği 
2. Biyogübre uygulamasının fidanların su tüketimine etkisinin olup olmadığı ve bu etkinin türlere göre değişkenliği   
3. Fidanların gelişmesine ve su tüketimine etkisi bakımından biyo gübreler  ve mikoriza arasında farklılıkların olup olmadığı ve bu farklılıkların türlere göre  değişkenliği
4. Sulama, biyo gübre,  mikoriza işlemlerinin  fidanların gelişmesi üzerine olası etkilerinin beslenmeleri üzerine etkileri belirlenecektir.

2017 yılında deneme deseni alanı tesis edilmiş, fidan dikimleri yapılmış, ihata işlemi yapılmış ve proje sahasında damlama sulama sistemi kurulmuştur.

Projede materyal olarak; ceviz,  badem ve kurt üzümü (goji berry) türlerinden toplam 324 adet fidan dikilmiştir.



6. Yarı Kurak Yetişme Ortamında Farklı Toprak İşleme Metotlarında Toprak Nemi İzlenmesi Projesi 

Türkiye genelinde erozyona maruz bütün alanlarda etkin bir şekilde erozyonla mücadele gayesiyle ilgili kurum ve kuruluşların katılımlarıyla erozyon kontrolü, ağaçlandırma, rehabilitasyon, mera ıslahı çalışmaları ve bakım çalışmaları yürütülmektedir. Tüm bu çalışmaların temel başlangıç noktası toprak hazırlığıdır. 

Bu projede, yarı kurak bir ekosistemde erozyon kontrolü ve ağaçlandırma çalışmalarında ekolojik, ekonomik ve yüksek başarıyı sağlamak için uygulanan farklı toprak işleme yöntemlerindeki 0 - 20, 21-40, 41-90 cm derinlik kademelerinde tutulan su miktarının belirlenmesi ve topraktaki nem değişiminin izlenmesi hedeflenmektedir.

Bu proje kapsamında yarı kurak bir ekosistemde, farklı toprak işleme yöntemlerinin toprakta su depolama kapasiteleri incelenerek, en uygun toprak hazırlığı yöntemi belirlenmeye çalışılacaktır. 

2017 yılında deneme deseni oluşturulmuş, toprak işleme yöntemleri yaptırılarak elektronik ölçüm sistemleri bu alanlara yerleştirilmiştir. Ayrıca deneme alanı ihata edilerek meteoroloji istasyonu kurulumu yapılmıştır.



7. Marjinal (Tuzlu-Alkali) Ve Rüzgar Erozyonundan Etkilenmiş Alanlarda Bazı Baklagil Ve Buğdaygil Yem Bitkilerinin Adaptasyonu Projesi

Kuraklık ve çoraklık sorunlarının yaygın olduğu iç Anadolu Bölgesi’nde arazilerin iyileştirilmesi ve çölleşmenin engellenebilmesi için kullanılabilecek bazı baklagil ve buğdaygil yem bitkilerinin tespit edilmesi hedeflenmektedir. 

Projede alanında, yem değeri yüksek erozyonu önleme potansiyeli yüksek olan buğdaygil ve baklagil yem bitkilerinden: Otlak arpası (Elymus junceus), Korunga (Onobrychis sativa), Otlak ayrığı (Agropyron cristatum), Patlangaç(Colutea arborescens), Mavi ayrık (Agrapyron intermedium), Sarı çiçekli gazal boynuzu (Lotus corniculatus), Yonca(Medicago sativa) bitkileri kullanılmıştır
Sahada yıllık izlemeler yapılarak 2020  yılında sonuç raporu düzenlenecektir.



8. Burdur, Gediz ve Büyük Menderes Havzalarında Oyuntuların Oluşumu Ve Rehabilitasyonu Projesi 

Jeomorfolojik evrim dikkate alınarak araştırma sahasındaki oyuntuların nasıl oluştuğunun ortaya çıkarılması ve oyuntuların boyutlarına göre sınıflandırılmasının amaçlandığı projede, oyuntularda erozyonun asgari düzeye indirilmesi için gereken sınaî tesislerin projelendirilmesi ve ağaçlandırılacak alanlarda tür seçimi belirlenmesi konusunda önerile ortaya koyulacaktır.

Sonuçlanan Projeler

​1. Tuzlu Ve Alkali Alanlarda Kullanilabilecek Bazi Bitki Türlerinin Tespiti Ve Adaptasyonu Projesi


Tuzlu ve alkali alanlar marjinal alanlardır. Bu tür alanların ıslah edilmesinde kullanılan klasik usuller (yıkama, dreneaj, kimyasal ilavesi vb) günümüzde artan maliyetlere karşılık ekonomik olmaması, uzun süre alması ve yeniden ıslah gerektirecek süreçlerin ortaya çıkması gibi sebeplerle terk edilmektedir. Bu tür topraklarda tuzluluğa dayanıklı, hayvan beslenmesinde yem olarak kullanılan, boş toprağı örterek erozyonu ve çölleşmeyi önleyen, kökleriyle derine inen ve taban suyu seviyesini düşüren tuzcul yem bitkileri ve tuza dayanıklı çalımsı formdaki bitki ve ağaççıkların yetiştirilmesi önem arz etmektedir.

Tuzluluk ve alkaliliğe sahip alanlarda yetişebilecek bazı bitkilerin tespiti gayesiyle; Kırşehir İli, Boztepe İlçesi, Malya (TİGEM) arazisinde tuzluluk oranları birbirinden farklı olan 12 dekarlık 2 adet arazide  ‘’Tuzlu ve Alkali Alanlarda Kullanılabilecek Bazı Bitki Türlerinin Tespiti ve Adaptasyonu Projesi’’ Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü tarafından yürütülmüştür.



Proje;  tuzluluk oranları birbirinden farklı olan 2 lokasyonda kurulmuş Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre tesis edilmiştir. Projede;  Ilgın (Tamarix ramossisima), Mahlep (Cerasus mahaleb), Dört yapraklı tuz çalısı (Atriplex canescens), Ebu Cehil Çalısı (Polygonaceae), kayısı aşısız-zerdali (Prunus armeniaca) ve Kuş iğdesi (Elaeagnus angustifolis) türleri kullanılmıştır.   Deneme 3 tekerrürlü olarak yürütülmüş,  1 no’lu alanda 720 adet, 2 no’lu alanda da 720 adet olmak üzere toplam 1440 adet fidan dikilmiştir.  2014 yılında başlayan proje 2018 yılında sonuçlandırılmıştır.

Proje alanında tam alanda toprak işlemesi yapılmamış, sadece fidan dikimi yapılacak alanda ekskavatörle toprak işlemesi yapılmıştır.   Fidan dikimleri esnasında 1. blokta bulunan bitkilere fidan başına (1kg klinoptilolit (zeolit)+leonardit karışımı), 2.blokta bulunan bitkilere 3 kg. ihtimar (yanmış)  ahır gübresi uygulaması yapılmıştır. 3. blokta bulunan bitkilere herhangi bir uygulama yapılmamıştır.





Çalışma sonucunda:  2018 yılında yapılan sayım sonuçlarına göre;  1 nolu deneme alanında;   Atriplexin 120 adet bitki ile % 100 yaşam yüzdesi gösterdiğini ve en iyi adapte olan bitki olduğunu tespit edilmiştir. İkinci sırada ise 118 adet fidan sayısı  ve (%98) yaşama yüzdesi ile ılgın yer almaktadır.  Ilgın bu alanın yerel bitkileri içersinde de yer almaktadır.  Mahlep, 47 adet  fidan sayısı ile ( %) 39,  iğde 38 adet fidan sayısı ile  (%31) yaşama  yüzdesi sergilerken, zerdali 28 adet fidan ve (%) 23 yaşama yüzdesi ile en düşük, gelişme gösteren bitki olmuştur.  Ebu cehil çalısı ise  (%) 0 yaşama yüzdesi ile bu ortama hiç uyum sağlayamamıştır.  Deneme sonucunda Atriplex bitkisinde en iyi gelişimin  zeolit kullanılan deneme alanında ölçülürken, ikinci en iyi gelişim gübre kullanılan alanda saptanmıştır, kontrol  bölümünde ise diğer alanlara göre oldukça düşük gelişim belirlenmiştir.

Yetişme ortamı koşulları bakımından hem tuzluluk hem de alkalilik ve aynı zamanda fazla jipsten kaynaklanan çimentolaşma neticesinde 2 nolu alanda bulunan bireyler yaşama şansı bulamamış ve bu  alana dikilen fidanların tamamı kurumuştur.


2018 yılı fotoğrafı  (Atriplex)


2018 yılı fotoğrafı (Mahlep)

2. Doğal Ahlat (Pyrus Elaeagrifolia Pall.) Populasyonlarındaki İri Meyveli Tiplerin Belirlenmesi, Moleküler Karakterizasyonu, Vejetatif Çoğaltma Kapasiteleri İle Kurak-Yarıkurak Alanlarda Kullanım İmkânlarının Belirlenmesi Ve Muhafazası Projesi”

Proje ile

a) Değişik kullanım alanlarına hizmet edecek geniş çaplı bir ahlat genetik havuzunun oluşturulması, 
b) Daha iri ve kaliteli meyvelere sahip olan ve vejetatif olarak daha kolay çoğaltılabilen ahlat   tiplerinin ortaya konularak, kurak-yarı kurak sahaların ağaçlandırılmasında kullanma imkânlarının belirlenmesi, orman köylüleri ile kırsal alanlarda yaşayan yöre halkına da ekonomik katkı sağlaması,
c) Toplanan ahlat arasındaki genetik varyasyon düzeylerinin ve popülasyon yapısının belirlenerek genetik olarak tanımlanmış koleksiyonun bilim dünyasına kazandırılması hedeflenmiştir.



Projenin ilk aşaması sonucunda; Ahlat türlerinin meyve özellikleri belirlendi. Moleküler karakterizasyon ve genetik akrabalık çalışmaları yapıldı. Ahlatlar genetik olarak birbirinden farklı bulundu. Doku kültüründe kitlesel çoğaltma kapasiteleri belirlendi. Genotiplerden 20 tanesinde Kardeşlenme ve sürgün oluşumu sağlandı. Bunlardan bir tanesi köklenme gösterdi. Toplanan ahlat genotipleri anaçlar üzerine aşılandı. 
Projenin ikinci safhasında;   her genotipten çok sayıda bitki elde etmek için aşılama çalışmaları sürdürülmekte olup 3 yıl içerisinde bitkiler çoğaltılarak kurak alanların ağaçlandırılmasında kullanılacak  ve tohum bahçeleri oluşturulacaktır.

3. Rüzgâr Erozyonu Risk Değerlendirmesi: Konya Altınova-Gözlü Tarım İşletmeleri Örnek Çalışma Projesi

Türkiye’de rüzgâr erozyonundan etkilenen alanlar farklı coğrafik bölgelere dağılmış olup iklim, toprak özellikleri ve bitki örtüsü deseni bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle adı geçen bölgelerin her birinde rüzgâr erozyonu mekanizması farklı işlemektedir. Türkiye’de rüzgâr erozyonundan etkilenen alanların bir başka özelliği ise tarım alanı kazanmak amacıyla kurutulmuş eski göl yatakları olmasıdır. Genellikle bu alanlar hafif bünyeli olup yüksek alkalilikten dolayı zayıf agregat gelişimine sahiptirler. Özellikle bu alanlarda tarımsal amaçlı yüzey bozmaları rüzgâr erozyonunu tetiklemekte ve tehlikesini artırmaktadır. Bu bölgelerde rüzgâr erozyonunun kabul edilebilir sınırlar içinde olup olmadığının belirlenmesi ve alınacak yönetim tedbirleri için mutlaka taşınan sediment miktarı ve taşınma mekanizmasının bilinmesi gerekmektedir. 



Altınova ve Gözlü Tarım İşletmelerinde zaman zaman rüzgâr erozyonu zararı oluşmaktadır. Özellikle Şubat ve Mayıs ayları arasında yaşanan olaylarda kültür bitkilerinin üzeri sedimentle örtülmekte veya yeni çıkan bitkiler köklerinden söküldüğü için ekonomik kayıplar meydana gelmektedir. İşletmeler, her ne kadar rüzgar erozyonu etkisi altında olduğu bilinen bölgelerde yer almasına rağmen, rüzgar erozyonuna bağlı yıllık toprak kayıpları hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.



ÇEM tarafından başlatılan ‘Rüzgâr Erozyonu Risk Değerlendirmesi Altınova ve Gözlü Tarım İşletmeleri Örnek Çalışması’ projesiyle birlikte 2014-2018 yılları arasında yersel ölçümler ile birlikte rüzgâr erozyonu sonucunda meydana gelen toprak erozyon miktarının ortaya konulması hedeflenmiştir. Elde edilen verilerin rüzgar erozyonu önleme projelerinde önemli veri altlığı olarak kullanılması planlanmıştır.



Projenin geliştirilmesinden ve yönetiminden Tarım ve Orman Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü sorumludur. Proje sahası TİGEM bünyesinde faaliyet gösteren Altınova ve Gözlü Tarım İşletmelerine ait olup, TİGEM’den sağlanan desteğin yanı sıra, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Kayseri Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden de konunun uzmanlarından faydalanılmıştır.

Beş yıllık olarak planlanan proje kapsamında belirlenen TİGEM arazilerinde yer alan Ekili Alan, Nadas (Sürümlü ve Sürümsüz), Mera (Doğal ve Bozulmuş) ve Rüzgâr Perdeli (Korunan ve Korunmayan) alanlarda olay bazlı olarak yersel ölçümler sonucu taşınan sediment miktarları ortaya konulmuştur.

Böylece Orta Anadolu koşullarında farklı arazi kullanımları için rüzgâr erozyonu riskinin doğrudan ölçümlerle belirlenerek, klasik istatistik yöntemler ile farklı arazi kullanım şekillerinin karşılaştırılması, sediment taşınımının konumsal analizinin ve külçe etkisi, külçe etkisi-silt oranı ve en önemli varyogram parametrelerinden olan maksimum uzaklığa bağlı ilişki gibi jeoistatistiksel parametreler ile regresyon ilişkileri ortaya konulmaya çalışılmıştır.

4. Hümik Asit’in Kurak Ve Yarı Kurak Bölgelerde Fidanlar Üzerindeki Etkilerinin Belirlenmesi Araştırma Ve Uygulama Projesi

Kurak ve yarı kurak, bitki besin maddesi içeriği açısından fakir topraklarda ağaçlandırmaların başarısını arttırmak gayesi ile hümik asit ve leonarditin bitki gelişimi üzerindeki etkilerinin tespiti  gayesiyle  2013 yılında Ankara ili Ayaş ilçesinde kurululan  “Hümik Asit’in Kurak ve Yarı Kurak Bölgelerde Fidanlar Üzerindeki Etkilerinin Belirlenmesi Projesi”  2017 yılı sonu itibari ile sonuçlandırılmıştır. 

Proje sahasına; Ankara Kızılcahamam şefliği orjinli Karaçam (pinus nigra)(2+1), Mersin Çatalbükü şefliği orjinli Kızılçam (pinus brutia) (1+2), Isparta Eğiridir şefliği orjinli Ardıç (juniperus excelsa)(1+3), Tokat - Tokat Şefliği orjinli Mahlep (Prunus mahaleb)(1+1),  Ankara - Ankara Şefliği Meşe (Quercus robur) (2+0) ve Kırıkkale orjinli Badem(Prunus amygdalus)(1+0) türlerinden 720 adet fidan dikilmiştir. 
Dikilen fidan çukurlarına farklı dozlarda  Hümik+Fulvik asit ile ayrıca  fidan çukuruna,  toprak bünyesini rehabilite etmek için  leonardit uygulanmıştır.  



Deneme sonucunda fidanlarının 4 yıllık boy uzunlukları ve çaplarındaki gelişme birlikte dikkate alındığında 150 ml TKİ-Hümas uygulamalarının ön plana çıktığı yani daha iyi olduğu ifade edilebilir.

5. Ülkemiz Kıyı Kenar Çizgisindeki Değişimlerin  Uzaktan Algılama Yöntemiyle Belirlenmesi Projesi

Karadeniz kıyısına ait toplamda 123 adet 1/25.000’lik pafta sınırını kapsayan kısımlardaki kıyı kenar çizgisinde meydana gelen değişimlerin zamansal, mekânsal ve alansal olarak belirlenebilmesi için HGK tarafından üretimi sağlanan 1952-56-60 yıllarına ait 150 adet monoskopik hava fotoğrafı alınarak ortorektifikasyon işlemlerinin ardından 1960’lı yıllar için genelleştirme yapılarak kıyı sınırı Kıyı_1960 olarak oluşturulmuştur. Bu kıyı sınırları ile  Harita Genel Komutanlığı  tarafından sağlanan 2015 yılına ait kıyı kenar çizgisi verisi de Kıyı_2015 değerlendirilmiştir. Bu iki kıyı hattı arasında kalan değişimler ortaya konmuştur. 



Kıyı kenar çizgisinde gerçekleşen azami değişimler, Karadeniz’ e dökülen önemli akarsu deltalarında gerçekleşen değişimler ve il bazında ortaya çıkan değişimler ortaya konmuştur. Değişimlerde doğal faktörler etkili iken kıyıda özellikle liman ve yol yapımına bağlı yapay değişimlerde büyük ölçülerde gözlemlenmiştir. 





 

E-HİZMETLER

Gübre Takip Sistemi

Gübre Takip Sistemi

Tarım Tv

Tarım Tv

III. Tarım Orman Şurası

III. Tarım Orman Şurası

Alo 180

Alo 180

Geleceğe Nefes

Geleceğe Nefes

Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık

Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık

Ekmeğini İsraf Etme

Ekmeğini İsraf Etme

Genç Çiftçilerin Desteklenmesi Projesi

Genç Çiftçilerin Desteklenmesi Projesi

Yeşil Masa Projesi

Yeşil Masa Projesi

http://www.evf.gov.tr/

http://www.evf.gov.tr/

Kulak Küpe Sorgulama

Kulak Küpe Sorgulama

Hayvan Bilgi Sistemi

Hayvan Bilgi Sistemi

Tarım Orman Bülteni

Tarım Orman Bülteni

Türk Tarım Orman Dergisi

Türk Tarım Orman Dergisi

Dijital Tarım Pazarı

Dijital Tarım Pazarı

İLETİŞİM

    Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
  • Adres : Beştepe Mahallesi, Alparslan Türkeş Caddesi, No:71, 11 / 12. Kat, A ve B Blok, Yenimahalle/ANKARA

  • Telefon : (0312) 207 50 00

  • Faks : (0312) 207 57 56

  • E-Posta : cem@tarimorman.gov.tr

Android
IOS

HIZLI MENÜ

  • Kullanıcı Girişi
  • Biyogüvenlik
  • e-Kütüphane
  • e-İmza Servisi
  • Intranet
  • Hizmet İçi Eğitim
  • Bakanlık e-Posta
  • Arabuluculuk
YUKARI ​