T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

"NESLİ TEHLİKEDEKİ TÜRLER" PROJESİNİN AÇILIŞ TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Yayın Tarihi : 14.12.2021

Genel Müdürlüğümüzce yürütülen ve Avrupa Birliği katılım öncesi mali fonlarından desteklenen (IPA) "Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye'nin Nesli Tehlike Altında Türleri İçin Tür Eylem Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi Projesi" açılış toplantısı Ankara'da gerçekleştirildi.

Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli'nin teşrifleriyle gerçekleştirilen proje açılış toplantısına Genel Müdürümüz İsmail Üzmez, AB Türkiye Delegasyonu, proje paydaşları ve bakanlığımız çalışanları katıldı.

Proje açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli, biyolojik çeşitliliğin bir ülkenin serveti olduğunu belirterek, "Bu sorumluluğun bilinciyle bugün tanıtımını yaptığımız yeni projelerle, nesli tükenme tehlikesi altında olan türlere umut olmaya ve onları korumaya devam edeceğiz." dedi.

Pakdemirli, konuşmasında, dünyada milyarlarca yıldır devam eden ekosistem dengesine dikkati çekerek, buradaki en ufak bir kaybın, kelebek etkisi misali diğer türleri etkilediğini dile getirdi.

Son yüzyılda bitki türlerinin yüzde 40'ının yok olduğunu belirten Pakdemirli, "Dünya son 50 yılda memeli, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 68'ini kaybetti. Bugün, iklim değişikliği ve habitatın tahribatından dolayı yaklaşık 1 milyon tür risk altında. Nesli tehlike altında olan türlerimizi korumak, kayıt altına almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak artık bir tercih değil, gelecek nesillere borcumuzdur." diye konuştu.

Pakdemirli, Türkiye'nin, bitki ve hayvan biyolojik çeşitliliği bakımından adeta bir kıta özelliğine sahip olduğunu ve dünya üzerindeki kuş göç yollarından en önemli ikisinin, bu topraklar üzerinde bulunduğunu söyledi.

Korunan alanlara gerek vatandaşların doğa ile iç içe olmasını sağlamak gerekse bu alanların doğa turizmi ile uluslararası seviyede tanınırlığını artırmak için büyük hassasiyet gösterdiklerini ifade eden Pakdemirli, şu bilgileri verdi:

"Son 19 yılda korunan alan sayımızı 3,7 kat artışla 168'den 628'e çıkardık. 2002'de 31 milli park ve 18 tabiat parkımız varken, bugün bunları 46 milli parka ve 259 tabiat parkına ulaştırdık. Korunan alanlarımız ve doğa koruma faaliyetlerimiz kapsamında 600 milyon lirası son 3 yılda olmak üzere, son 19 yılda günümüz rakamlarıyla yaklaşık 1,8 milyar liralık yatırım yaptık. Yaptığımız tüm bu çalışmalar neticesinde 2002'de 5,5 milyon olan korunan alan ziyaretçi sayımızı bugün 52 milyona ulaştırdık."

Biyolojik çeşitlilik çalışmalarına da değinen Pakdemirli, Türkiye biyolojik çeşitliliği açısından önemli bir yere sahip olan türler ile nesli tehlike altına düşen veya düşebilecek türlerin korunması amacıyla toplam 100 tür için Koruma Eylem Planı hazırladıklarını ve türlerin durumunu titizlikle izleyerek onları doğal ortamlarında korumak için gerekli tüm tedbirleri hızlıca devreye aldıklarını söyledi.

Pakdemirli, biyolojik çeşitliliğin bir ülkenin serveti olduğunu belirterek, bunu korumanın, bu ülkeyi ve bu milleti korumak anlamına geldiğini ifade etti.

Doğadaki nesli tüketen değil, nesli koruyan toplumların geleceğe umutla bakabileceğini vurgulayan Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu sorumluluğun bilinciyle bugün tanıtımını yaptığımız yeni projelerle, nesli tükenme tehlikesi altında olan türlere umut olmaya ve onları korumaya devam edeceğiz. Bugün bu toplantıda, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüzün 15 bölge müdürü de aramızda bulunuyor. Tüm bölge müdürlerimize talimatımdır; birinci önceliğiniz nesli tehlike altında olan türleri bulmak ve koruma altına almaktır. Evlatlarımıza eksiksiz bir doğa teslim etmek için dağ-tepe demeden gece-gündüz demeden çalışın. Ben daima sizlerin yanındayım, yanında olmaya da devam edeceğim.

Genel müdürümüz İsmail Üzmez de proje açılış toplantısında bir konuşma yaparak, ülkemizin bitki ve hayvan türleri açısından zengin bir coğrafya üzerinde bulunması nedeniyle ulusal mevzuatımız ve uluslararası anlaşmalar gereği, canlı türlerin ve ekosistemlerin korunmasının önem arz ettiğini belirtti. Bu nedenle, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün ülkemizin sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin korunması ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı amacına yönelik olarak birçok çalışma yürüttüğünün altını çizen Üzmez, genel müdürlükçe yapılan koruma faaliyetleri hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Tür koruma konusundaki mevcut çalışmaların artırılması yoluyla Türkiye'nin Tür Koruma Stratejisinin hazırlanması, AB ülkelerindeki iyi uygulamaların incelenmesi yoluyla eylem planı hazırlanması gereken nesli tehlike altındaki türler için önceliklendirme rehberinin oluşturulması gibi pek çok hedefi içeren proje 36 ay sürecek.