Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile birlikte yürütülmekte olan Küresel Çevre Fonu’nun (GEF) desteklediği “Önemli Denizel Biyoçeşitlilik Alanlarında İstilacı Yabancı Türlerin Tehditlerinin Değerlendirilmesi Projesi”nin açılış toplantısı 22 Kasım tarihinde gerçekleştirildi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yusuf Kandazoğlu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Ofisi Ülke Direktörü Yardımcısı Sukhrob Khojimatov, akademisyenler, çeşitli STK temsilcileri ve ilgi gruplarının katıldığı proje açılış toplantısı Genel Müdür Yusuf Kandazoğlu ve Ülke Direktör yardımcısı Sukhrob Khojimatov’un konuşmalarıyla başladı.
Projenin önemi ve gerekliliği hakkında bazı bilgiler veren Genel Müdür Yusuf Kandazoğlu; “İstilacı yabancı türlerin teşhisi, kontrol edilmesi, yayılmasının engellenmesi, üremesinin durdurulması ve ortadan kaldırması hem biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetleri, hem de insan sağlığı, ekonomik ve sosyal açıdan son derece önemlidir” dedi.
Bakanlığımız ve diğer kamu, kurum ve kuruluşlarıyla, üniversitelerimiz, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve yöre halkı ile beraber ülkemiz denizlerinde tehdit olmaya başlayan istilacı yabancı türlerin zararlarının ortadan kaldırılması ve yayılmalarının önlenmesine dikkat çekmek ve farkındalık yaratma konusunda bu projenin etkili olacağını ifade eden Kandazoğlu, projenin bilinçlendirme yolunda önemli bir adım olduğunun da altını çizdi.
GEF VI döneminin dünyadaki tek deniz projesi olan ve İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı (Deniz kısmı) (Karadeniz), Ayvalık Adaları Tabiat Parkı (Ege Denizi), Marmara Adaları (Marmara Denizi) ve Hatay-Samandağ Fok Yaşama Alanı ile Deniz Kaplumbağası Yuvalama ve Yumurtlama Alanı (Akdeniz)nın proje alanı seçildiği proje ile yabancı türlerin denizlerimize girişinin önlenmesi, yabancı türlerin denizlerimizden temizlenmesi ile yerli türlerin ve habitatların korunmasına yönelik tedbirler alınması hedefleniyor.
Akdeniz’de yabancı tür sayısı 1000’i aşarken, Türkiye denizlerinde yabancı tür sayısı 500’e yaklaşmıştır. Akdeniz’e gelen yabancı türlerin %74 ü Süveyş Kanalı ile gelirken, Karadeniz’e gelen yabancı türlerin %80’i gemilerin balast sularıyla gelmektedir. Bir kısmı da yetiştiricilik, akvaryumculuk ve balıklandırma ile denizlerimize gelmektedir.
Bu yabancı türler deniz ekosistemine, deniz biyoçeşitliliğine, denizel tür ve habitatlarda parazit taşıyor, hastalık bulaştırıyor, genetik bozulmalara yol açıyor, rekabet yaratıyor, yerli türleri tüketerek nesillerini tehlike altına atıyor. İnsan sağlığı açısından da tehdit oluşturan bu türler hastalık, zehirlenmelere ve yaralanmalara yol açabiliyor. İlaveten ülke ekonomisine de olumsuz etkileri olan istilacı türler balıkçılık ve turizmi olumsuz etkiliyor.