"2100'LERİ DÜŞÜNEREK GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMALIYIZ"
5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli "Toprak varsa biz varız. Dolayısıyla çocuklarımızı erken yaşta toprakla buluşturmalı ve 2100'leri düşünerek toprak konusunda gereken tedbirleri almalıyız" diye konuştu.
2013 yılında, Birleşmiş Milletler 68. Genel Kurulu'nda, Gıda ve Tarım Örgütü'nün talebiyle, kutlanan 5 Aralık Dünya Toprak Günü bu yıl Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli'nin katılımıyla Bakanlık binasında düzenlenen etkinlikle kutlandı.
Etkinlikte konuşan Bakan Pakdemirli bu seneki sloganlarının 'Toprak Kirliliğine Çare Ol' olarak belirlendiğini ifade ederek "Toprak vatandır, toprak bölünmez ve toprak cömerttir. Toprak varsa biz varız. Bu yüzden çocuklarımızı erken yaşta toprakla buluşturmalıyız. Ziraatla ilgili öğrencilerimizi sahaya sürmeliyiz ve onların toprakla buluşmasını sağlamalıyız" dedi.
"TOPRAĞA MUHTACIZ"
2010'ları da düşünerek toprak konusunda gereken tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizen Pakdemirli "Bizler genellikle, toprakların günlük yaşamlarımızdaki rolünü görmezden geliyoruz. Toprağı, sınırsız bir kaynak gibi kullanıyoruz. Birçoğumuz, binlerce yılda oluşmuş toprakların, çok kısa sürede kaybedilmesinin ya da bozulmasının sonuçlarını düşünmüyoruz. Oysa aldığımız her nefesteki oksijenden, içtiğimiz her yudum suya ve yediğimiz her lokmaya, toprağa muhtacız" değerlendirmesinde bulundu.
"TOPRAK VARSA, BİZ VARIZ"
Milli ekonomimizin temelinin ziraat, ziraatın temelinin de toprak olduğunu belirten Pakdemirli " Gıda ihtiyacımızın yüzde 95'ini topraktan karşılıyoruz. Artık, Mars'ta tarım yapmaya odaklanmış bir dünyada yaşıyoruz. Toprağın varlığında zenginlik, yokluğunda ise çölleşme ve sefalet vardır. Kısacası; toprak varsa, biz varız" açıklamasını yaptı.
"DÜNYADA GIDA ÜRETİMİ YÜZDE 60 ARTIŞ GÖSTERMEK ZORUNDA"
Dünyada tarımın ekonomik değeri artan bir sektör olduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli "Dünya genelinde, nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme ve göç çözüm bekleyen sorunlar. Bunun yanında iklim değişikliği ve çölleşme tüm dünyamızı tehdit eden en büyük sorun konumunda. 2050 yılında dünya nüfusu 10 milyar olacak. Kentleşme yüzde 68 artış gösterecek. Buna bağlı olarak gıda üretimi yüzde 60 artış göstermek zorunda" diye konuştu.
Dünyada, geleneksel tarımın yüzleştiği son problemin ise yiyecek artıkları olduğunu vurgulayan Pakdemirli "Evrensel olarak üretilen gıdalar, yüzde 33 ile yüzde 50 oranı arasında hiç yenilmemektedir. Bir tarafta gıda ürünleri yüksek oranda israf edilirken, dünyanın diğer bir ucunda 800 milyon insan aç uyumaktadır" dedi.
"2050 YILINDA NÜFUSUN 100 MİLYON OLACAĞI TAHMİN EDİLİYOR"
Türkiye'de 2050 yılında nüfusun 100 milyon olacağının tahmin edildiğini belirten Bakan Pakdemirli " Kentleşme oranımız yüzde 86 civarlarında olacak. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi açısından Türkiye nüfusunun 2020 yılında 82 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Bu, 2015'ten 2020 yılına kadar 5 milyonluk bir nüfus artışına denk geliyor. Bu yeni nüfusun gıda ihtiyacı için yalnızca tahıl üretimi dikkate alındığında bile, 1 milyon ton üretim artışı, bunun için de ek 400 bin hektar, yaklaşık 535 bin futbol sahası büyüklüğünde, tarım alanına ihtiyaç duyulmasıdır" değerlendirmesinde bulundu.
DOĞAL KAYNAKLARIN RASYONEL KULLANILMASI BİR ZORUNLULUK
Bu sebeple tüm doğal kaynakların rasyonel kullanılmasının zorunlu olduğunu ifade eden Pakdemirli " 'Bana Dokunmayan Yılan, Bin Yaşasın!' diyemeyiz. Dünya, hepimizin dünyası. Vatan toprağının her bir karışı, atalarımızdan bizlere miras ve bu mirasın, bizlere yüklemiş olduğu sorumluluk bilinciyle hareket etmeliyiz. Tarım alanlarımızı korumalı ve en verimli şekilde kullanmalıyız" diye konuştu.
"TOPRAĞI DAHA DEĞERLİ VE VERİMLİ YAPMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Toprağı daha değerli ve daha verimli hale getirebilmek için önemli çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Bakan Pakdemirli " Bu kapsamda, tarım topraklarını korumak ve yasal boşluğu gidermek amacıyla, 2005 yılında, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çıkarıldı. Düzenlemeyle, 655 bin hektar tarım alanının amaç dışı kullanımı engellendi. Ayrıca tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesini önlemek amacıyla da yasal düzenleme yaptık. Parçalı tarım arazilerini birleştirmek için, arazi toplulaştırma çalışmalarına hız verdik. 2003-2017 döneminde 5 milyon 700 bin hektar ve toplamda 6 milyon 150 bin hektar alanda toplulaştırma gerçekleştirdik. 7 milyon hektar alanda ise 258 ovamızı tarımsal sit alanı ilan ettik" açıklamasını yaptı.
EROZYONLA KAYBOLAN TOPRAK 154 MİLYON TONA DÜŞÜRÜLDÜ
1970'li yıllarda ülkemizde erozyon sebebiyle yılda 500 milyon ton toprağın denizlere taşındığını söyleyen Pakdemirli "Yürütülen başarılı ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve mera ıslahı çalışmalarımız neticesinde, bu miktar 154 milyon tona düşürüldü. İnşallah, erozyonla taşınan toprak miktarını,2023'deki hedefimiz olan 130 milyon tonun altına indireceğiz" dedi.
7 MİLYAR FİDAN TOPRAKLA BULUŞTURULACAK
Yine topraklarımızı korumak adına, 2023 yılına kadar 7 milyar fidanı toprakla buluşturacaklarını vurgulayan Pakdemirli "Toprağı korumak ve tarımsal üretimimizi daha ileriye taşımak için, başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, tüm bakanlık görevlileriyle beraber yoğun mesai sarf ediyoruz. Toprak, tüm kesimleri ilgilendiren en değerli varlığımızdır. Toprağın korunması konusunda tüm paydaşlara sorumluluk düşmektedir" diyerek sözlerini tamamladı.