T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

TAŞKIN RİSKİNİN BERTARAFI İÇİN TAŞKIN YÖNETİM PLANLARI HAZIRLANMAYA DEVAM EDİYOR

Yayın Tarihi : 2.06.2023

Ülkemiz, coğrafi konumu itibariyle iklim değişikliği etkilerinin yoğun hissedildiği Akdeniz'in doğusunda bulunduğundan, yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul edilmektedir. Türkiye'nin ikliminde de dünyadaki değişikliklere benzer değişiklikler gözlemlenmekte ve 21. yüzyılda Güney Avrupa'da ve ülkemizde daha sık, şiddetli ve uzun süreli kuraklıklar, sıcak hava dalgaları ve orman yangınlarının görülmesi beklenmektedir. Ayrıca, kısa süreli fakat şiddetli sağanak yağış görülen günlerin sayısındaki artış ile ani oluşan taşkınlarda da önemli artışların olacağı öngörülmektedir.

Taşkınlar her ne kadar iklim değişikliği etkisi ile şiddeti ve etkisi artan doğal afetler olsa da, etkilerinin bu derece büyük olmasının temel sebebi insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Artan taşkın olayları dere yataklarına yapılan müdahaleler, dere yataklarının imara açılması, sanayi bölgelerinin ve sosyal donatı alanlarının dere yatağına yakın konumlandırılması gibi olumsuz koşullar sebebiyle son zamanlarda daha da hissedilir bir duruma gelerek afet boyutuna ulaştı. Tüm bunlar bir arada değerlendirildiğinde özellikle şehirlerde taşkınların hem sayısında hem de meydana getirebileceği hasarlarda artış bekleniyor.

Bu nedenle, yalnızca fiziksel değil sosyal, ekonomik ve çevresel olmak üzere birçok boyutta olumsuz etkilere sahip olan taşkın olaylarının etkilerini en aza indirebilmek için taşkın yönetiminde kriz yönetimi anlayışından risk yönetimi" anlayışına geçilmesi gerekiyor. Risk odaklı yönetim gerçekleştirebilmek için taşkın riskleri ve hassas gruplar belirlenerek taşkın öncesi, taşkın anında ve taşkın sonrası için gerekli tedbirlerin belirlenmesi büyük önem taşıyor. 

​RİSK ODAKLI YÖNETİM ANLAYIŞIYLA MARMARA HAVZASI TAŞKIN YÖNETİM PLANI TAMAMLANDI

Marmara Havzası ülkemizin nüfus ve ekonomik aktivite bakımından en yoğun havzaları arasında yer alması nedeniyle havzada yaşanan veya yaşanacak taşkınların sonuçları çok ciddi seviyelere ulaşmaktadır. Havzadaki taşkın riskinin asgari seviyelere indirilmesi maksadıyla Bakanlığımız Su Yönetimi Genel Müdürlüğünce “taşkın risk yönetimi" anlayışı içerisinde havza ölçeğinde Taşkın Yönetim Planları hazırlanıyor. Planlar yaşanan taşkınların koordine edilmesi ve yönetilmesi açısından büyük önem arz ediyor. Taşkın Yönetim Planının kurum ve kuruluşlar tarafından titizlikle takip edilmesi ve uygulanması gerekmektedir.

Bu doğrultuda, ülkemizde giderek daha büyük bir sorun haline gelen taşkınları, bir akarsuyun sadece bir kısmının değil de havzasının tamamını bir bütün olarak ele alıp kollarıyla birlikte değerlendirmek suretiyle havza ölçeğinde etkili bir şekilde yönetmek mümkündür. Bu sayede küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak yoğunlaşan ve toplumun her kesimini ilgilendiren taşkınların havza bazında değerlendirilmesi ile can ve mal güvenliği açısından çok daha sağlıklı sonuçların elde edilmesi hedefleniyor.

Bu kapsamda, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından Marmara Havzası Taşkın Yönetim Planının hazırlanması çalışmaları tamamlandı. Plan çıktıları 08 Mayıs 2023 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilen toplantıyla kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşıldı.

Marmara Havzası Taşkın Yönetim Planı kapsamında,

  • 3.214 adet yerleşim yeri incelendi. Bu yerleşim yerlerinin 1.205 adetinin taşkın riski taşıdığı belirlenmiş olup “Taşkın Tehlike Haritaları" ve “Taşkın Risk Haritaları" hazırlandı.
  • Taşkın riskinin asgari seviyeye indirilebilmesi maksadıyla 1.112 adet tedbir ve bu tedbirlerden sorumlu kurumlar belirlendi. 


Marmara Havzası Taşkın Yönetim Planı kapsamında muhtemel taşkınların (Q500) önüne geçmek için belirlenen tedbirlerin uygulanmasıyla önlenebilecek ekonomik zararın yaklaşık 45 Milyar TL olacağı öngörülüyor. 


Bu çerçevede, Genel Müdürlüğümüz tarafından Marmara Havzası ile birlikte ülkemizde 24 havzada Taşkın Yönetim Planı tamamlanmış olup, Meriç Ergene Havzasında ise çalışmalar büyük bir titizlikle devam ediyor.