T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

GENEL MÜDÜRÜMÜZ SAYIN AFİRE SEVER 22 MART DÜNYA SU GÜNÜ’NDE TARIM ORMAN GÜNDEMİ PROGRAMININ CANLI YAYIN KONUĞU OLDU

Yayın Tarihi : 22.03.2024

Su Yönetimi Genel Müdürü Sayın Afire SEVER, her yıl 22 Mart'ta tüm Dünya'da kutlanan “Dünya Su Günü" kapsamında Tarım TV'de yayımlanan 'Tarım Orman Gündemi' programına canlı yayın konuğu olarak katıldı.

​Programda; su yönetimi ve suyun sürdürülebilir kullanımı, su tasarrufu, su kaynaklarının etkili kullanımı için yapılan çalışmalar, kurakçıl peyzaj uygulamaları ile Su Verimliliği Seferberliği kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

YAŞAMIN DEVAMLILIĞI VE GIDA GÜVENLİĞİ SUYUN VARLIĞINA BAĞLIDIR

Sayın SEVER konuşmasına, her yıl 22 Mart'ın dünya çapında Dünya Su Günü olarak kutlandığını, bu seneki ana temasının “Barış İçin Sudan Faydalanmak" olarak belirlendiğini ve bu önemli günün suyun hayati önemini vurgulamak, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek, suyla barışçıl ilişkilerin geliştirilmesine odaklanmak için bir fırsat sunduğu vurgusu ile başladı.

​Suyun, yaşamın ve medeniyetin temelini oluşturduğunun altını çizen Genel Müdürümüz Sayın SEVER “Gıda güvenliği, enerji güvenliği ve yaşamın devamlılığı suyun varlığına bağlıdır. Bu noktada özellikle 1. Sanayi Devrimi 1750-1760'lı yıllarda başlıyor. Akabinde 1810'lardan sonra 2. Sanayi Devrimi ve içinde bulunduğumuz 4. Sanayi Devrimi olarak adlandırılan dijital ve akıllı yönetim devrimi yaşamaktayız. Her Sanayi Devrimi'nde suya daha çok fazla ihtiyaç duyuyoruz. Ancak su kaynaklarının kıt olması, nüfus artışı ve iklim değişikliği gibi faktörler, suyun doğru ve verimli bir şekilde kullanılmasını zorunlu kılmaktadır." dedi.

Su Yönetimi Genel Müdürü Sayın Afire SEVER, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Su, başka bir maddeyle ikamesi olmayan önemli bir kaynaktır. Dünya ve dolayısıyla ülkemizde su zengini bir ülke değil. Dünyanın %97,5'u sularla kaplı ama tuzlu sular. %2,5'u tatlı su bunun da ancak %1,2'ine insanoğlu ulaşabiliyor. Su, bu kadar kıymetli. Yani bizim bilinçlenmemiz gerekiyor. Ve bu noktada da farkındalık kazandırmak zorundayız. Dolayısıyla 22 Mart Dünya Su Günü'nde bunun farkında olalım.

Biz su stresi altında olan bir ülkeyiz. Su zengini bir ülke değiliz. Ve iklim değişikliği etkilerinden en çok etkilenen ülkeler arasındayız. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak yaptığımız bilimsel çalışmalar ışığında şunu gördük ki biz özellikle 2030'lı yılla beraber su kaynaklarında %20, 2100 yılına kadar da %25 oranında azalma bekliyoruz. Çünkü, Dünya ısınıyor, yağış rejiminde düzensizlik var. Buda taşkın ve sellerle maalesef afete dönüşüyor. Akabinde de kuraklık meydana geliyor. Dolayısıyla değişen iklim koşullarına uyum sağlayacak su yönetimi sistemini geliştirmemiz lazım."

 

SU VERİMLİLİĞİ SEFERBERLİĞİ

Ülkemiz, iklim değişikliği ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi konularında önemli adımlar atmaktadır.

Ülkemizde kentsel, tarımsal endüstriyel ve diğer faaliyetlerde ve hatta bireysel kullanımlarda suyumuzu verimli kullanarak, kaynaklarımızın sürdürülebilirliğinin sağlanması ve gelecek nesillere aktarılması gayesi ile Su Yönetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Bakanlığımız tarafından, Sayın Emine ERDOĞAN Hanımefendinin himayelerinde ulusal ölçekli Su Verimliliği Seferberliği başlatıldı.

Akdeniz iklim kuşağında yer almamız sebebiyle iklim değişikliğinin etkilerini ciddi şekilde hisseden ülkeler arasında olduğumuzu belirten Sayın SEVER, “Bu bağlamda, su kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde yönetmek amacıyla Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı ilan edildi Plan içerisinde 114 farklı eylem bulunmaktadır. Bu eylemler arasında eğitim ve farkındalık çalışmaları, çevresel yatırımlar, mevzuat hazırlığı ve su verimliliği seferberliği gibi konular yer almaktadır. Ülkemizde kentsel, tarımsal endüstriyel ve diğer faaliyetlerde ve hatta bireysel kullanımlarda suyumuzu verimli kullanmak gayesiyle Sayın Bakanımız İbrahim YUMAKLI Beyefendinin liderliğinde her sektörde çeşitli organizasyonlar yapmaya devam ediyoruz." dedi.

Su Yönetimi Genel Müdürü Sayın Afire SEVER, eylem planı kapsamında hedefimiz günlük su tüketimini azaltmaktır. Şu anda günlük su tüketimi yaklaşık olarak 150 litredir. Ancak suyun verimli kullanımıyla, alışkanlıkların değiştirilmesi ve bilinçlendirme çalışmalarıyla bu rakamın günlük en az 90 litreye düşürmeyi hedefliyoruz. Yine, toplumun su verimliliği konusunda bilinçlenmesi için kamu spotları, reklamlar, broşürler ve eğitim programları düzenliyoruz. Özellikle çocukların suyun kıymetini öğrenmesi ve suyu tasarruflu kullanması için eğitim faaliyetlerine büyük önem verdiklerini ifade etti.

SU KAYNAKLARININ SÜRDÜRÜLEBİLİR YÖNETİMİ İÇİN KURUMSAL ALTYAPI VE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ

Su kaynaklarının miktar ve kalite açısından korunması ve sürdürülebilir yönetimi, kurumsal bir çerçevenin oluşturulmasıyla mümkün olmaktadır. Bu çerçevenin temelini, mevzuatın oluşturulması, finansal kaynakların belirlenmesi ve bilimsel yaklaşımlarla desteklenen akılcı politikalar oluşturmaktadır.

Tarım Orman Bakanlığı ailesi çatısı altında Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Su Enstitüsü ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü diğer taraftan ayrıca Çevre Bakanlığı ve İller Bankası gibi diğer kurumlarında su kaynaklarıyla ilgili çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Sayın SEVER
“Bu kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak ve entegrasyonu artırmak önemli. Bu noktada 157 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Ulusal Su Kurulu'nu kuruldu. Başkanlığını Sayın Bakanımız İbrahim YUMAKLI Beyefendinin yaptığı Kurulun altında Havza Su Kurulu ve her ilimizde İl Su Kurulu var. Bu kurullar, kurumsal işbirliğini sağlayarak su kaynaklarının etkin yönetimini destekliyor. Bununla beraber elbette taşkın ve su kanunu gibi bir takım mevzuata yönelik altyapı çalışmalarımız, teknik çalışmalarımız da devam ediyor. Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, çok yönlü bir konudur ve birçok alt başlığı içermektedir. Dolayısıyla, bu konuda işbirliği yaparak ortak amaç doğrultusunda çalışmak zorunluluktur." diye konuştu.

Temsilcilerin, yaşadığı bölgeye yönelik olarak suya ilişkin sorunları, çözüm önerileri ve il bazında su verimliliği planlarının uygulanması konusunda bilgi alışverişinde bulunulduğunu söyleyen Sayın SEVER "Arıtılmış atık suların kullanılması için alt yapı, çevresel alt yapıların kendi illerine götürülmesine varana kadar değişik konularda kararlar almak için 25 havzamızda, havza su kurulları toplantısı olacak." dedi.

SU KAYNAKLARININ YENİDEN KULLANIMI ÖNEMLİ BİR TREND HALİNE GELİYOR

Su kaynaklarının ekonomik döngü içinde kapalı bir sistemde tutulması ve yeniden kullanılması, önemli bir eylem olarak öne çıkıyor. Alternatif su kaynaklarımızın en başında suda sıfır kayıp ilkesiyle tarımda,  kentsel kullanımlarda, sanayi ve endüstriyel kullanımlarda suyun arıtılarak geri dönüşüm tesisleriyle beraber yeniden kullanılması yer alıyor. Bu sayede suyun tekrar kullanımıyla kayıplar önleniyor ve suyun kıymeti daha da artıyor.

Alternatif su kaynakları arasında kullanılmış suların geri kazanılması, evsel atık suların arıtılarak bahçe sulaması veya tarımda kullanılması gibi yöntemlerle tekrar kullanılması, su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Ayrıca, yağmur suyunun hasadı ve deniz suyunun arıtılması gibi alternatif su kaynakları da önem taşıyor.

Son 10 yılda su kaynaklarının yeniden kullanımının önemli bir trend haline geldiğini, suyu yeniden kullanmak için de teknoloji ve stratejileri geliştirmeye devam ettiklerini vurgulayan Sayın Afire SEVER “Özellikle sanayiden çıkan kirli suların artık deşarj yerinin geri dönüşüm sistemleriyle entegre edilerek sisteme dahil edilmesi gerekiyor. Kapalı bir sistemde düşünün suyunuzu alıyorsunuz, arıtıyorsunuz. Dolayısıyla biz öncelikle elimizdeki yüzeysel ve yeraltı suyu kaynaklarımızı koruyarak, suyu sistem içerisinde yeniden kullanarak tutacağız. İşte bu noktada su verimliliğini gerçekleştirmiş olacağız." diye konuştu.  

 

​KURAKÇIL PEYZAJ BİTKİLERİMİZ, SUYA DAHA AZ İHTİYAÇ DUYMALARIYLA SU KAYNAKLARIMIZI KORUYOR

Seferberlik kapsamında hazırlanan Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planında Kurakçıl Peyzaj Uygulama Rehberinin yer aldığını belirten Sayın SEVER, “Son dönemlerde özellikle kurak sezonlardan geçiyoruz. Özellikle büyük kentlerde refüj çalışmalarında, park bahçe çalışmalarında çim bitkileri, çim ve türevleri kullanılıyor biliyorsunuz. Birçok yerde de şunu tespit ettik ki, bu alanlar şebekeden akan suyun kalitesindeki bir suyla sulanıyor. Bu yanlış bir uygulama, yayımladığımız rehberde hangi kurakçıl bitki türünü belediyelerimizin, otellerimizin ve kurumlarımızın uygulayacağı bilgisi var.

Teknolojiyi hayatımızın ortasına koyarak su verimliliği teknolojilerini uygulayarak su verimliliğini sağlayabiliriz. Şu ortaya konuldu ki, çimle beraber kurakçıl peyzaj uygulaması yaparsanız o alanda %50'ye varana kadar su tasarrufu sağlayabiliyorsunuz. Tamamına kurakçıl peyzaj uygulaması yaparsanız %80 oranında bir su tasarrufu sağlıyorsunuz. Elbette sadece kurakçıl peyzaj uygulaması yetmiyor. Bunun sulama zamanı, sulama aralığı da çok önemli. Gün ağarmadan ya da gün battıktan sonra sulama yapılması gerekiyor. Dolayısıyla rehber dokümanımızda bu detaylı bilgiler mevcut. Su verimliliğine ilişkin yol haritamıza ve diğer bilgilere https://www.suverimliligi.gov.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz." dedi.


Su Verimliliği Seferberliği kapsamında hepimize düşen görevleri vurgulayan Su Yönetimi Genel Müdürü Sayın Afire SEVER, "Su verimliliğinin 'Azalt, yeniden kullan, değiştir ve öğrendiklerini paylaş' ilkeleri doğrultusunda, başta kadınlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızla el ele vererek suyu hayatımızda tutabiliriz. Refah ve barış için suyumuzu korumaya odaklanalım. Su gönüllüsü olarak Türkiye yüzyılına bir damla da biz olalım." diyerek konuşmasını sonlandırdı.