T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

BAKAN PAKDEMİRLİ: “KALBİMİZİN EN MÜMTAZ YERİNDE MEMLEKET SEVGİSİ VE MİLLET DAVASI OLMALIDIR”

Yayın Tarihi : 21.12.2018

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, "Mehmet Akif'e (Ersoy) ve veteriner hekimliğine baktığımızda sık sık şunu hatırlamalıyız, mesleğimiz ve işimiz her ne olursa olsun zihnimizin bir ucunda, kalbimizin en mümtaz yerinde memleket sevgisi ve millet davası olmalıdır." dedi. 

Tarım ve Orman Bakanlığı'nda "Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programı" düzenlendi. 

Dr. Pakdemirli, burada yaptığı konuşmada, aynı zamanda veteriner hekim olan Mehmet Akif Ersoy'u, doğumunun 145. yılında andıklarını belirterek, Ersoy'un yalnızca bir vatan şairi değil, aynı zamanda bir vatan bilgesi olduğunu söyledi. 

Bakan Dr. Pakdemirli, Ersoy'un şair, vaiz, hafız, milletvekili, edebiyat muallimi olmasının yanında iyi bir yüzücü, binici ve nam salmış bir güreşçi olduğunu belirtti.

Dr. Pakdemirli, Ersoy'un veteriner fakültesini birinci olarak bitirdiğini ve fakültenin harasındaki "Doru" isimli atı çok sevdiğini anlattı. 

"20 YIL MEMURİYET YAPTI"

Ersoy'un ilk memuriyetinin de o dönemdeki adıyla Orman, Maden ve Ziraat Bakanlığında 5'inci Veteriner İşleri ve Hayvan Islahı Şubesinde olduğunu aktaran Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti: 

"Mehmet Akif Ersoy, Bakanlığa bağlı olarak yaklaşık 20 yıl memuriyet yaptı. Bakanlık adına seyahatler ve hizmetler gerçekleştirdi, zaman zaman da ek görevler yüklendi. Osmanlı Veteriner Bilim Derneği adlı ilk veteriner derneğinin kurucusu, Veterinerlik Bilimleri Dergisi'nin yayın kurulu üyesi, Yüksek Veteriner Okulu Mezunları Derneğinin başkanıydı. Akif, işini iyi yapan ve güven tesis eden biriydi. Akif'e ve veteriner hekimliğine baktığımızda sık sık şunu hatırlamalıyız, mesleğimiz ve işimiz her ne olursa olsun zihnimizin bir ucunda, kalbimizin en mümtaz yerinde memleket sevgisi ve millet davası olmalıdır. Zira ideal bir insan portresi olarak sık sık anlattığımız, örnek bir şahsiyet olarak benimsediğimiz Akif'in düşüncesinin bir ucunda bilim ve teknik, diğer ucunda memleket ve millet sevgisi vardı."

Ersoy'un "Asım" şiirinde işaret ettiği nesle değinen Dr. Pakdemirli, "Bu mısraların ispatı günümüzdedir. Çocuklarımızda, gençlerimizde ve inşallah geleceğimizdedir. Asım'ın nesli daima meydandadır, er meydanındadır ve meydanları boş bırakmayacaktır. Asım'ın nesli bu milletin namusudur. Bu nesil, bu namusu çiğnetmemiştir, çiğnetmeyecektir evelallah." diye konuştu. 

Dr. Pakdemirli, Ersoy'un 27 Aralık 1936'da 63 yaşında vefat ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Akif, doğumunda, vefatında, en kötü zamanlarda, en umutsuz anlarda daima şahsiyeti ve eserleriyle bizlere ilham oldu, teselli oldu, güç oldu, motivasyon kaynağı oldu. Mehmet Akif, vefatından beri Türkiye'de resmi bir teşvik veya zorlama olmadan çok sevilen, her fırsatta anılan, şiirleri ezbere okunan, halkta makes (yansıma) bulan, ismi her yere verilmek istenen nadide bir milli şahsiyettir." ifadelerini kullandı.