T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

İZMİR ULUSLARARASI TARIM VE HAYVANCILIK FUARI (AGROEXPO) 15. KEZ KAPILARINI AÇTI

Yayın Tarihi : 6.02.2020

Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ise dört büyük tarım fuarından biri olan 15. Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı (AGROEXPO) Açılış Törenine katıldı.

9 Şubat'a kadar İzmir'de gerçekleştirilecek fuarın, 75 ülkeden 950 katılımcı ve 360 bin ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor.

2002'DE 3,8 MİLYAR DOLAR OLAN TARIMSAL İHRACATIMIZ, 2019'DA 18 MİLYAR DOLAR OLDU

Fuar açılışında konuşan Bakan Pakdemirli, Türkiye tarımının tanıtılması anlamında bu uluslararası platformun oldukça önemli olduğuna dikkati çekerken, tarım sektörümüzün dünyadaki yerini de rakamlarla özetledi. Pakdemirli; ''Tarım orman sektörümüz, 2019 yılının ilk üççeyreğinde ortalama %3,56'lık büyüme ile sanayi ve hizmet sektörlerine göre pozitif bir büyüme göstermiştir. Ülkemiz çok şükür, son 17 yılda; yıllık ortalama olarak %2,72'lik büyüme ile Hollanda, İspanya, Fransa gibi birçok Avrupa ülkesini geride bıraktı. Dünyada yaşanan hem ekonomik olumsuzluk hem de iklim değişikliklerine rağmen sektörümüz, son 17 yılın 14'ünde büyüyerek sürdürülebilir gelişmesini devam ettirmiştir. 2002 yılında 37 milyar lira iken, 2018 döneminde, tarımsal hasılamız %486 artışla, 216,7 milyar liraya yükseldi. Ülkemiz 44 milyar dolarlık tarımsal GSYH ile Avrupa'da lider ülkeler arasında yerini aldı. Tarım orman sektörümüz, 2019 yılının ilk üççeyreğinde, GSYH'ye ortalama %6,3'lük katkı sağlayarak ülke ekonomisine destek oldu. Tarımsal ihracatımızı, 2002 yılında 3,8 milyar dolar iken, 4,7 kat artırarak, 2019 yılında 18 milyar dolara çıkardık. Ülkemiz çok şükür 2019 yılında da 193 ülkeye, 1.827 tarımsal ürün ihraç ederek, ihracatçı bir ülke olduğunu ispat etti.''

BİRÇOK TARIM ÜRÜNÜNDE DÜNYA LİDERİYİZ

Bakanlıkça yürütülen çalışmalar ve üretime yönelik destekler ile çok sayıda tarım ürününde, dünya lideri olduğumuzu da belirtti Bakan Pakdemirli; ''Fındık, Kiraz, İncir, Kayısı ve Ayva üretiminde Dünya birincisiyiz. Hayvansal üretimde de Dünyada önemli ülkelerden biriyiz. Büyükbaş hayvan varlığımız 1 milyon artışla, 18,2 milyona, Küçükbaş hayvan varlığımız ise 4 milyon artışla, 50 milyona ulaştı. Ülkemiz, Avrupa'da toplam hayvan ve küçükbaş hayvan varlığında 1'nci, büyükbaş hayvan varlığında 2'nci sırada bulunuyor. 2023 hedefimiz; nüfusumuz kadar küçükbaş hayvan varlığına sahip olmak'' dedi.

Bakan Pakdemirli son 17 yılda gelinen noktaya da değindi. Çiftçilerimize 17 yılda, toplam 141 milyar lira tarımsal hibe ve destek verildiğini belirten Pakdemirli; ''Bunun sonucunda: Bitkisel üretimimiz, %22 artışla; 120 milyon tona, Süt üretimimiz, %146 artışla; 20,7 milyon tona, Kırmızı et üretimimiz, %167 artışla; 1 milyon 126 bin tona, Tavuk eti üretimimiz, %200 artışla; 2,1 milyon tona çıkmıştır. Yumurta üretimimiz ise, %66 artışla; 19,3 milyar adede ulaşmıştır. Ülkemiz, su ürünleri yetiştiricilik üretiminde; Dünyada En Hızlı Büyüyen 3. Ülke Konumundadır. AB ülkeleri arasında 7. sıradan 2. sıraya yükselmiştir. 2017'de 280 bin ton olan su ürünleri yetiştiricilik üretimimizin, 2023'te, 600 bin tona ulaşmasını hedeflemekteyiz'' diye konuştu.

2020 YILI BÜTÇESİNİN YÜZDE 54,5'İ TARIMSAL DESTEKLERE AYRILDI

Tarımın birçok sorununa çözüm getirildiğini ve yeni üretim ve destekleme modellerinin devreye alındığını da ifade eden Bakan Pakdemirli, 2002'de neredeyse tek kalemde olan tarımsal desteklerin yeniden düzenlendiğini belirtti ve ''Cumhuriyet tarihinde ilk defa sofralık zeytini 2019'da fark ödemesi desteği kapsamına aldık. Tarım sektörüne 2002 yılında toplam 1,8 milyar lira destek verilirken, bu rakamı 2019 yılında 17 milyar liraya çıkardık. Bununla da kalmadık. Bakanlığımızın 2020 yılı bütçesinin yüzde 54,5'ini, yani 22 milyar Lirayı tarımsal desteklere ayırdık. Böylece tarımsal desteklerimizi, bir önceki yıla göre yüzde 36,7 artırmış olduk. Tarımın en önemli girdilerini destekliyoruz. Mazot ve gübreye bugüne kadar, toplam 20,1 milyar lira destek verdik. 2019 yılında 2,9 milyar lira mazot destekleme ödemesi yaptık. Mazot maliyetinin %50'sini karşılıyoruz. Başta buğday, mısır, çeltik ve ayçiçeği olmak üzere birçok üründe Cumhuriyet tarihimizin üretim rekorlarını kırdık. Kırsal Kalkınma alanında gerçekleştirdiğimiz 25 bin proje ve toplam 10 milyar lira hibe ödemesi ile 200 bin vatandaşımıza istihdam sağladık. Kırsalda yaşayan gençlerimize verdiğimiz hibe destekler ile hem köyden kente göçü engelledik, hem de tarım ve hayvancılıkla teknolojiyi buluşturduk'' dedi.

'ÜRETİM ARTARKEN, ÜRETİCİYİ DE KORUYORUZ'

Destekler ve üretim artarken üreticinin mağdur olmaması adına da çalışmalar yürütüldüğünü belirten Bakan Pakdemirli, müdahale alımlarının da bu noktada gerçekleştirildiğini belirtti. Pakdemirli; ''Üreticilerimizin üretmiş olduğu ürünlerin değer kaybı yaşamaması için gerektiğinde hem müdahale alımları yapıyor hem de taban fiyatı açıklaması yaparak üreticimizin yanında oluyoruz. 2019 yılı hububat, bakliyat, çay ve fındık alım fiyatları enflasyon oranı üzerinde hasat öncesinde açıklanmıştır. Ege bölgemiz için önemli olan iki üründen bahsetmek istiyorum. Çekirdeksiz Kuru Üzüm;

Manisa Ticaret Borsasını ziyaretimde dedim ki; Kuru üzüm fiyatı 10 TL'nin altına düşerse müdahale ederiz. Nitekim kısa bir süre sonra, Kuru Üzüm fiyatları düşmeye başlayınca Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından 10 lira fiyatla Kuru Üzüm almaya başladık ve bu suretle en az 55 milyon dolarlık katkıyı Kuru Üzüm üreticilerine ve ülkemize sağlamış olduk. Yine aynı şekilde, Aydın'da Kuru İncir fiyatlarının düşmesi sonucu üreticilerimizin mağdur olmaması için TMO tarafından 18 lira fiyatla alım yaptık ve en az 10 milyon dolarlık bir kaybı önlemiş olduk. Kuru Üzüm ve Kuru İncirde ilk defa TMO-TARİŞ işbirliğini başlatarak hem üreticilerimize hem de TARİŞ'e katkı sağlamış olduk.''

'86 ÜLKEYE TOHUM İHRACATI YAPIYORUZ'

Tarımda tohum arz güvenliğinin de oldukça önemli olduğunu söyleyen Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, Türkiye'nin, kendi tohumluğunu üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna geldiğini belirtti. Hâlihazırda 86 ülkeye tohum ihracatı yapan ülkemizin yerli tohumda üretimimizi 150 Bin tondan, 1 Milyon 59 bin tona çıkardığını da sözlerine ekledi. Bugün, Dünya sertifikalı tohum piyasasında 10. Sırada yer alan Türkiye'de, meyvecilikte kullanılan fidan ve fidelerin %96'sı yurtiçinde üretilip, sertifikalandırılıyor. İzmir ve Ankara da bulunan Ulusal Gen Bankasında, yaklaşık 4 bin türe ait, 105.000 civarında tohum örneği korunuyor.

ÇİFTÇİMİZİN ELİNDEKİ TRAKTÖR DE ELEKTRİKLİ TRAKTÖRE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLECEK

Tarımda Ar-ge ve İnovasyonun da oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Bakan Pakdemirli, bu kapsamda, Tarımda bir teknoloji devrimine imza attıklarını ifade ederek, Elektrikli Traktör konusundaki çalışmalarla sözlerine devam etti. Pakdemirli; ''Yazılımı da tasarımı da yerli ve milli elektrikli traktörümüz, test aşamasında. Çiftçimizin hali hazırda kullanmakta olduğu traktörü de dönüştürebileceğiz. Tüm dizel traktörlere beygir gücüne göre dönüşüm işlemini yapabileceğiz. Gübre için de kolları sıvadık. Araştırma Enstitülerimizde, Akıllı Tarım Çalışmalarını başlattık. Bu kapsamda gübrede %30 tasarruf sağlayacağız. Sulamanın, Başarının Anahtarı Olduğunu Çok İyi Biliyoruz! Su, bizler için adeta bir katalizör vazifesine sahip. Şu an için 6,5 milyon hektar sulanan alanımız mevcut. İnşallah 2023 yılına kadar, 2 milyon hektar alanı daha sulamaya açmayı hedefliyoruz. Bunun sonucunda, tarıma yıllık 14 milyar lira gelir artışı sağlamış olacağız.''

'TÜRKİYE'YE YAPILAN HER YATIRIM FAZLASIYLA KARŞILIK BULACAKTIR'

Geleceği bugünden planlamayanların, yerinde saymaya mahkûm olacağını söyleyen Bakan Pakdemirli, Avrupa'nın dört büyük tarım fuarından biri olan İzmir Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nda bir de çağrıda bulundu. Pakdemirli; ''Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı olarak, özellikle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Ülkeme yatırım yapmak isteyen tüm yatırımcılara, gereken tüm kolaylıkları göstereceğimizden şüpheniz olmasın! İş ortaklarınızı bulun, ülkemizin cazip teşvik sisteminden faydalanın, ülkemizde üretin ve hep birlikte kazanalım. Türkiye'ye yapılan her yatırım fazlasıyla karşılık bulacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın! İnşallah salondaki çok uluslu bu katılım; Türkiye ekonomisinin gücünü ve güvenilirliğini göstermesi açısından, uluslararası camiaya güçlü bir mesaj olacaktır!''