Trabzon'da, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne (TAGEM) bağlı Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünce (SUMAE) Uluslararası Balıkçılık ve Akuatik Bilimler Sempozyumu düzenlendi.
Vali Aziz Yıldırım, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu iş birliğiyle SUMAE Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyumda, Trabzon'un kültüründe çok önemli yer tutan balıkçılığın, beslenmenin yanı sıra sanayi sektörüne ham madde sağlaması, istihdam imkanı ve yüksek ihracat potansiyeli bakımından çok değerli olduğunu söyledi.
Dünyada sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan çok hızlı bir değişim yaşandığına dikkati çeken Yıldırım, bu değişimin iş ve beslenme gibi alanlarda da kendisini fazlasıyla gösterdiğini belirtti.
Yıldırım, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'de balıkçılık sektörünün yüzbinlerce insana ekmek kapısı, ülkenin büyüyen nüfusunu beslemekte de önemli bir kaynak olduğunu vurgulayarak, "Bu bakımdan mevcut kaynaklarımızın profesyonel şekilde kullanılması başta yetiştiricilik olmak üzere elde edilecek üretim, artan nüfusumuzun protein ihtiyacının karşılanması, yeni istihdam alanlarının açılması, ihracatımızın desteklenmesi açısından ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır." diye konuştu.
Balıkçılıkta sürdürülebilirliğin önemine işaret eden Yıldırım, şöyle dedi: "Özellikle son yıllarda denizlerdeki stokların hızla azalmasıyla daha da üzerinde durulan bir konu haline geldi. Doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması halinde balık avcılığının sosyo-ekonomik devamlılığının önü de açılmış olacaktır. Sürdürülebilirlik, avlanmanın şekli ve zamanıyla da ilgilidir. Karadeniz'in serin suları bu bölgenin zengin çeşitliliğine büyük katkı sağlıyor. Bu kadim şehir, hem geleneksel balıkçılığın hem de modern akuakültürün merkezlerinden biri konumundadır."
Genel Müdür Yardımcımız İbrahim Halil Sözmen de bu yıl ikincisi düzenlenen sempozyuma, 27 ülkeden 240'a yakın kişinin katıldığını söyledi. Balıkçılık ve su ürünleri sektörünün Türkiye'nin ekonomisi ve beslenme zinciri için kritik bir yere sahip olduğunu belirten Sözmen, bu alandaki yeniliklerin hem yerel hem de küresel düzeyde daha fazla gıda üretimi ve ekonomik kalkınma fırsatlarının önünü açtığını dile getirdi. Sözmen, tarım ve hayvancılıkta olduğu gibi balıkçılık ve su ürünlerinin gelişimine önemli katkıları bulunan Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün ülkenin tarım sektörünü ileriye taşımak, verimliği artırmak ve sürdürülebilirliği sağlamak adına geniş altyapısı ve uzman kadrolarıyla var gücüyle çalıştığını ifade etti.
TAGEM'in araştırma, geliştirme ve politika oluşturma çalışmalarıyla öncü bir rol üstlendiğini vurgulayan Sözmen, şunları kaydetti:
"TAGEM, Türkiye'nin en köklü, en yaygın, en büyük AR-GE kurumlarından biri. Ülkedeki tarımsal normların yüzde 70'ini TAGEM üretmektedir. Ülkemizin biyolojik serveti 32 gen bankasında 320 bin materyalle korunmaktadır. 2 bin 100 araştırmacı personel olmak üzere 6 bin 800 personelle bu çalışmaları yürütmektedir. 35 ilde 10 merkez enstitüsü, 13 bölge araştırma enstitüsü, 26 konu araştırma enstitüsü, 300 AR-GE laboratuvarı ile 28 ileri AR-GE merkezi bulunmaktadır."
26 Ekim'de sona erecek sempozyumda uzmanlar sunum yapacak.