ALO 174
ALO 177
Görme Engelliler
TR
  • EN

T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
  • Anasayfa
  • KURUMSAL
    • HAKKIMIZDA
    • VİZYON VE MİSYON
    • YÖNETİM
    • BAŞKANLIKLAR
      • ARAZİ EDİNDİRME VE DEĞERLEME DAİRE BAŞKANLIĞI
      • AVRUPA BİRLİĞİ YAPISAL UYUM YÖNETİM OTORİTESİ DAİRE BAŞKANLIĞI
      • ENTEGRE İDARE VE KONTROL SİSTEMİ DAİRE BAŞKANLIĞI
      • ETÜT VE PROJELER DAİRE BAŞKANLIĞI
      • İDARİ İŞLER VE KOORDİNASYON DAİRE BAŞKANLIĞI
      • KIRSAL KALKINMA VE KREDİLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI
      • KONTROLÖRLER BAŞKANLIĞI
      • ORGANİZE TARIM VE HAYVANCILIK BÖLGELERİ DAİRE BAŞKANLIĞI
      • SULAMA SİSTEMLERİ VE TARIMSAL ALTYAPI HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI
      • TARIM ARAZİLERİ YÖNETİMİ DAİRE BAŞKANLIĞI
      • TARIM SİGORTALARI VE DOĞAL AFETLER DAİRE BAŞKANLIĞI
      • TARIM TEKNOLOJİLERİ VE MEKANİZASYON DAİRE BAŞKANLIĞI
      • TARIMSAL ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLARI KORUMA DAİRE BAŞKANLIĞI
      • TARIMSAL DESTEKLEMELER DAİRE BAŞKANLIĞI
      • TEŞKİLATLANMA DAİRE BAŞKANLIĞI
      • TOPRAK KORUMA VE ARAZİ DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI
    • ORGANİZASYON ŞEMASI
    • MEVZUAT
    • KAMU ETİĞİ
    • BİLGİ EDİNME
  • UYGULAMALAR
  • E-HİZMETLER
  • İSTATİSTİKLER
  • TAKİP EDİN
    • SOSYAL MEDYA
    • RSS
  • YAYINLARIMIZ
    • E-BÜLTEN
    • YAYINLAR
  • İletişim
Ara
    Skip Navigation LinksTarım Reformu Genel Müdürlüğü > Menu

TARIMSAL ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLARI KORUMA DAİRE BAŞKANLIĞI

DAİRE BAŞKANI

Dr Ali Kılıç ÖZBEK.png

BAŞKANLIĞIN GÖREVLERİ

Tarımsal Çevre ve Doğal Kaynakları Koruma Daire Başkanlığı'nın görevleri şunlardır: 

a) Tarım arazilerine yönelik toprak yapısını bozucu ve kirletici her türlü etmene karşı önlemler almak.

b) Toprak ve su kaynaklarını tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğe karşı korumak, kirli bölgeleri ve bu bölgelerde alınan tedbirlerin etkilerini belirlemek amacıyla izleme çalışmaları yapmak.

c) Nitrata hassas bölgelerin belirlenmesi ve iyi tarım uygulamaları kodu çerçevesinde tarımsal eylem planlarının hazırlamak, tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirliliği önleyici projeler yapmak, yaptırmak, uygulamak ve uygulatmak.

ç) İlgili genel müdürlükler ile koordineli olarak atık su yönetimine yönelik çalışmalara destek vermek ve tarımsal kaynakları korumaya yönelik uygun teknolojilerin kullanılmasını teşvik etmek.

d) Toprak, su, bitki, hayvan varlığı ve benzeri tarımsal kaynakları korumak ve tarımsal çevrede ekolojik dengenin bozulmasını önlemek için alınması gerekli tedbirlerin belirlenmesi ve uygulanması hususunda ilgili kurum ve kuruluşlar ile koordineli olarak çalışmalar yapmak.

e) Hayvansal ve tarımsal artıklarının enerji alanında modern biyokütle yöntemleriyle verimli olarak değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapmak.

f) Tarımsal ekosistemlerde biyoçeşitlilik, iklim değişikliği, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, çevre ve iklim dostu tarımsal uygulamalara yönelik plan, program, ulusal ve uluslararası projeler hazırlamak, hazırlatmak, uygulamak ve gerekli desteklemeleri yapmak.

g) Küresel iklim değişikliğinden kaynaklı tarımsal kuraklık ve çölleşme ile ilgili çalışmalar yapmak ve yaptırmak.

ğ) Tarımsal kaynaklı sera gazı emisyon ve yutak hesaplamalarını yapmak, Ulusal Seragazı Envanterini hazırlamak.

h) Tarımsal sera gazı emisyonlarına neden olan faaliyetlerin ileriye dönük projeksiyonlarını yapmak ve modellemeler ile sera gazı emisyon azaltım potansiyelini belirlemek.

ı) Tarım arazilerinde erozyon ve çölleşmeyle mücadele konularına yönelik ulusal ve uluslararası program ve projeleri yapmak, yaptırmak, izlemek ve değerlendirmek.

i) Görev alanına giren konular ve anlaşmalar ile ilgili uluslararası çalışma ve müzakerelere katılım sağlamak ve söz konusu görevlerde Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak çalışmak.

j) Genel Müdür tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.

ÇALIŞMA GRUPLARI

🟥 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM ÇALIŞMA GRUBU ​ ​

🟥 İZLEME VE KOORDİNASYON ÇALIŞMA GRUBU

🟥 TARIMSAL KİRLİLİĞİN KONTROLÜ VE YÖNETİMİ ÇALIŞMA GRUBU 

DUYURULAR

​.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi için neler yapılmaktadır?

Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği çerçevesinde tarımsal kaynaklı nitratın sularda neden olduğu kirlenmenin tespit edilmesi, azaltılması ve önlenmesine ilişkin çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda nitrata hassas bölgelerin belirlenmesi ve alınacak önlemlerin etkinliğinin tespiti amacıyla ülke genelinde 4780 su numune alma istasyonunda izleme çalışmaları yapılmaktadır.

Sularda tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirliliği önlemeye yönelik tedbirleri içeren İyi Tarım Uygulamaları Kodu bir tebliğ eki olarak yayımlanmıştır.

İyi Tarım Uygulamaları Kodunda hayvansal gübrenin depolanması ve araziye uygulanma koşulları düzenlenmiştir. Bu kapsamda hayvancılık işletmelerinin yapması gereken hayvansal gübre depolarının standartları, hayvansal gübrenin araziye uygulanamayacağı dönemler (kapalı dönemler), uygulama yöntem ve miktarları belirlenmiştir.

Nitrata hassas bölgelerin belirlenmesi ve bu bölgelerde uygulanması zorunlu olacak tedbirleri içeren eylem planlarının hazırlanması çalışmaları devam etmektedir.

Tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirlilik izleme çalışmaları nasıl yapılmaktadır?

Bakanlığımızca alınan 20 adet mobil laboratuvar, 10 adet Nitrat Kirliliği İzleme Aracı  ve 61 ilde kullanılan mobil analiz cihazları ile analizler yerinde yapılmaktadır. Analiz sonuçları web tabanlı Nitrat Bilgi Sistemine (NİBİS) gerçek zamanlı olarak kaydedilmekte ve kirlilik durumunun değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.

Nitrat Hassas Bölge nedir?

50 mg/l'den fazla nitrat içeren ve önlem alınmadığı takdirde, belirlenen sınır değerde nitrat içerebilecek tüm yer üstü ve yer altı suları ile tarımsal kaynaklı kirlilikten dolayı ötrofik olduğu belirlenen veya gerekli tedbirler alınmazsa ötrofik hale gelebilecek tabii tatlı su göllerini, diğer tatlı su kaynaklarını, haliçleri ve kıyı sularını etkileyen bölgeleri ifade eder.

Bu bölgelerde iyi tarım uygulamaları kodu çerçevesinde tarımsal eylem planları oluşturulacaktır. Bu eylem planları çerçevesinde yürütülecek faaliyetlerle kirliliğin önlenmesi ve azaltılması hedeflenmektedir.

Türkiye'de Nitrat Hassas Bölgeler belirlendi mi?

Nitrat Bilgi Sisteminde izleme sonuçlarına bağlı olarak su kütleleri drenaj alanları bazında Nitrata Hassas Bölge katmanları belirlenmiştir. Bu NHB katmanlarının birleştirilerek Nitrata Hassas Bölgelerin belirlenmesi ve bu bölgelerde uygulanmak üzere tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan nitrat kirliliğini önlemeye yönelik tedbirlerin yer aldığı tarımsal eylem planlarının hazırlanması gerekmektedir.

 25 nehir havzasında nitrata hassas bölgelerin belirlenmesi, tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan nitrat kirliliğinin önlenmesi için gerekli tedbirleri içeren nitrata hassas bölgelere özgü Eylem Planlarının hazırlanması amacıyla Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM) ile birlikte çalışmalar devam etmektedir. Halen 11 havzada çalışmalar tamamlanmış olup, bütün havzalarda 2022 yılında tamamlanması hedeflenmiştir.

İyi Tarım Uygulamaları Kodu Nedir?

Suların tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan nitrat kirliliğine karşı korunması amacıyla çiftçiler tarafından alınması gereken tedbirleri ifade eder.

İyi tarım uygulamaları kodunda yer alan tedbirlerin alınması gönüllülük esasına dayanır. Nitrata hassas bölgelerin ilanı ile bu bölgelerde iyi tarım uygulamaları kodu çerçevesinde hazırlanacak eylem planlarındaki tedbirlerin uygulanması ise çiftçiler için zorunlu olacaktır.

İyi Tarım Uygulamaları Kodu Tebliği çiftçilerimize ne getirmektedir?

İyi Tarım Uygulamaları Kodunda hayvansal gübrenin depolanması ve araziye uygulanma koşulları düzenlenmiştir. Bu kapsamda hayvancılık işletmelerinin yapması gereken hayvansal gübre depolarının standartları, hayvansal gübrenin araziye uygulanamayacağı dönemler (kapalı dönemler), uygulama yöntem ve miktarları belirlenmiştir.

İyi Tarım Uygulamaları Kodu Tebliği ile sularda tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirliliği önlemeye yönelik olarak nitrata hassas olmayan bölgelerde yılda 3500 kg ve üzeri azot üreten hayvancılık işletmelerine (yaklaşık 50 büyük baş ve üzeri) hayvansal gübreyi kapalı dönem boyunca depolamak ve hayvansal gübre yönetim planı yapma zorunluluğu getirilmiştir.

Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği kapsamında nitrata hassas bölgelerin belirlenmesi çalışmaları devam etmektedir. Nitrata hassas bölgelerin ilanı ile bu bölgelerdeki yılda 1600 kg ve üzeri azot üreten hayvancılık işletmeleri (yaklaşık 22 büyükbaş ve üzeri) ile yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğüne sahip tarımsal işletmelere, yürüttükleri tarımsal faaliyetlere göre hayvansal gübre deposu ve/veya gübreleme planı yapma zorunluluğu getirilmiştir.

Küresel İklim Değişikliği Nedir?         

Küresel iklim değişikliği; fosil yakıtların kullanımı, arazi kullanımı değişiklikleri, ormansızlaştırma ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazları (H2O (su buharı), CO2, CH4, O3, N2O, CFC–11, HFC, PFC, SF6) birikimlerindeki hızlı artışın doğal sera etkisini kuvvetlendirmesi sonucunda yerkürenin ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artışı ve iklimde oluşan değişiklikleri ifade eder.

Hava ve İklim Farklı Mıdır?

Hava ve iklim farklı fakat ilişkili olgulardır. Hava, belirli bir yerdeki günlük şartları tanımlar, örneğin, bir gün bulutlu ve nemli iken ertesi gün güneşli olabilir. 'İklim' bir yerdeki görece daha uzun zaman dilimlerinde (örneğin 30 yıl) ortalama hava koşullarını tanımlar. Çöller, örneğin sıcak ve kuru bir iklime sahipken Kuzey Kutbu ve Antarktika bölgeleri soğuk ve kurudur.

Küresel Isınma İle İklim Değişikliği Arasındaki Fark Nedir?

Küresel ısınma; dünyanın sıcaklığındaki güncel artışı tanımlar. Bu iklim değişikliğinin yalnızca bir özelliğidir. Küresel ısınma iklim değişikliğinin bir nedenidir. İklim değişikliği küresel ısınmanın, yeryüzünün iklim sistemi üzerindeki pek çok farklı etkisinden bahseder. Bunlar; yükselen deniz seviyeleri, eriyen buzullar, değişen yağış modelleri, aşırı hava olaylarının (ani seller ve sıcaklık dalgaları gibi) değişen sıklığı, mevsimlerin değişen uzunlukları ve değişen mahsul verimlerini içerir.

İklim Neden Değişiyor?

Güneş enerjisi yansımaları, dünyanın yörüngesi, atmosferik bileşenler, atmosferin albedo özellikleri, volkanik küller, bulut örtüsü faktörleri iklim değişikliğine sebep olmaktadır. Bu faktörler, birlikte veya tek başına sera gazlarını ve sera etkisini artırmaktadır. İklim değişikliği yeryüzünün sıcaklığındaki artıştan, yani kürenin ısınmasından kaynaklanır, bu da atmosfere doğal olarak oluşanlardan daha fazla sera gazı eklemekten gelir. Küresel ısınmanın nedeni, atmosferdeki sera gazlarının normal değerlerinden daha fazla olmasıdır. Atmosferde bulunan sera gazlarının derişimi değiştiği zaman, atmosferin bileşimi de değişmektedir. Bu değişme sonucunda iklim istemini oluşturan atmosfer, hidrosfer ve litosferde bozulmalar başlamış ve iklimin değişme süreci başlamıştır.

Küresel Isınmada 1,5⁰C, 2⁰C Neyi Tanımlar?

Bilim camiası fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan emisyonları azaltarak küresel ısınmayı 1,5⁰C'de (Sanayi Devrimi başlangıç alınarak) tutarsak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden kaçınılabileceğini ispatlamıştır. Bugün 1⁰C olan kürenin yüzey ısısının 2⁰C olması halinde, gezegenin iklim sisteminin geri dönüşü olmayan bir şekilde bozulacağı ve ekosistemlerde yaşanan olumsuz etkilerle birlikte ani ve aşırı iklim olaylarının olağan ve yaygın nitelik kazanacağını ispatlamıştır. 2⁰C insanlık ve tüm canlılar için son tehlike sınırıdır, bu sınıra varmadan küresel ısınmayı durdurmak için ihtiyat sınırı 1,5⁰C olarak kabul edilmiş olup, uluslararası toplum bu yönde çalışmaya devam etmektedir.

İklim Değişikliğinin Etkilerine Uyum (Adaptasyon) Ne Demektir?

Uyum, iklim değişikliğinin mevcut ve gelecekte ortaya çıkabilecek muhtemel etkilerinin belirlenmesi için yapılan tüm faaliyetlerdir. Uyum iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin önceden tahmin edilmesi ve bunların neden olabileceği zararı önlemek veya en aza indirmek için uygun tedbirlerin alınması veya ortaya çıkabilecek potansiyel fırsatlarda faydalanılması anlamına gelmektedir. Uyum, insan geçim kaynaklarının, ekonomilerin ve doğal sistemlerin iklimin neden olduğu değişikliklerin etkisine karşı hassasiyetini azaltmaya çalışmaktadır. Bazı uyum önlemlerine örnek olarak; tarım sektörünün kıtlıklara karşı olan esnekliğinin arttırılması, iyileştirilmiş alt yapı yönetimi ve depolama yoluyla şehirlerde sel riskinin azaltılması, temiz su ekosistem işlevlerinin korunması vb. uygulamaları verilebilir. Özetle uyum iklim olaylarının (risklerinin) etkileriyle mücadele etmek, fayda sağlamak ve etkileri yönetebilmek için stratejilerin güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve uygulanması manasına gelmektedir.

İklim Değişikliğinden Sular Ne Ölçüde Etkilenecek?

Su kaynakları insanlığın temel yaşam kaynağıdır. İklim değişikliğinin önemli sonuçlarından birisi, hatta belki de en önemlisi su kaynakları üzerinde yarattığı olumsuz etkileridir. İklim değişikliğinin en önemli etkisinin su döngüsü üzerinde olacağı tüm bilimsel raporlarda ispatlanmıştır. Araştırmalar 2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı yaşayacağını ortaya koymaktadır.

İklim değişikliği nedeniyle;

1. Su döngüsünde değişimler (artan atmosferik su buharı, yağış rejiminde değişiklik, kuraklık ve seller gibi aşırı sonuçlar, dağ buzullarının geniş ölçüde erimesi, kurak dönemlerde suya erişebilirliği engelleyen buzul örtüsü, toprak neminde değişiklikler),

2. yüksek hava sıcaklıkları su kalitesini etkilemesi ve 3. deniz seviyesi yüksekliğinin nehir ağzı ve kıyı yer altı sularının tuzlanmasına yol açması, bu nedenle kıyı alanlarında insanların ve ekosistemlerin tatlı suya erişiminin azalması söz konusudur.

 

İklim Değişikliği Gıda Sektörünü Etkiler mi?

21. Yüzyılın stratejik sektörleri arasında gösterilen gıda sektörü, 2050'de 10 milyara ulaşacağı hesaplanan dünya nüfusunun beslenmesinde önemli bir tehdit ile karşı karşıyadır. Araştırmalar, 2050 yılında dünya nüfusunu beslemek için tarım ve gıda üretiminin, bugünkü düzeyinden en az %50 oranında arttırılması gerektiğini belirtmektedir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, IPCC'nin (Intergovernmental Panel on Climate Change/IPCC) Değerlendirme Raporları, iklim değişikliğinin etkisiyle dünyada su kıtlıklarının ve kuraklıkların artacağını, tarımsal verimliliklerin düşeceğini, gıda fiyatlarında dünya genelinde %85'e varan artışların gerçekleşebileceğini öngörmektedir. Yağış rejiminin değişmesi nedeniyle bazı tarım alanlarının kuraklaştığı, tarımsal ürünlerin olgunlaşma sürelerinin değiştiği, bazı tarım alanlarının sel suları altında kalarak kullanılamaz hale geldiği, ya da deniz suyunun yükselmesi ile tuzlandığı ve bu koşullarda verimin düştüğü bilinmektedir. Yüksek sıcaklıklarda gıdalarda bakteri üretimi artacaktır. İklim değişikliği gıda güvenliğini de tehdit etmektedir.

Yutak Alanları Ne Demektir, Faydaları Nedir?

"Yutak" kavramı ilk olarak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 1.8 maddesine göre, "bir sera gazını, bir aerosolü veya bir sera gazının oluşumunda rolü bulunan bir öncü maddeyi atmosferden uzaklaştıran herhangi bir işlem, faaliyet veya mekanizma" şeklinde tanımlanmıştır (UNFCCC, 1992). Yutak Alanları kavramı ilk olarak LULUCF Kılavuzunda altı gruba ayrılmıştır. Bunlar; orman alanları, çayır ve mera alanları, tarım alanları, sulak alanlar, yerleşim alanları ve diğer alanlar olarak ifade edilmektedir (IPCC, 2003). Ormanlar ve denizler, gezegenimizdeki sera gazlarından karbondioksiti tutan ve atmosfere karışmasını önleyen en önemli yutaklardır. Ormanların ve başta su altı bitki örtüsü olmak üzere denizel ortamların tahrip edilmesi, bu sistemlerin karbon yutma kapasitesini olumsuz etkiler ve atmosfere karışan karbon miktarını yükseltir. Bu ekosistemlerin korunması, iklim değişikliğine karşı mücadelenin yanı sıra, doğal yaşamın sürdürülebilmesi açısından da hayatî önemi haizdir.

İklim Değişikliği İstemsiz Göçlere Neden Oluyor mu?

İklim değişikliği bugün istemsiz göçe bağlı toplumsal risklerin önemli nedenlerinden biri haline gelmeye başlamıştır. İklim ve çevresel değişimler nedeniyle, yerleşik alanlarını terk edip göçmek zorunda kalan insanları tanımlayan ve iklim değişikliği meselelerinin giderek genişleyen terminolojisine yeni bir kavram olarak yerleşen iklim göçmenleri/mültecileri; iklim değişikliği nedeniyle kuraklık, çölleşme, sel, denizlerin yükselmesi ve tsunami gibi felaketler yüzünden yerinden edilmiş ve evsiz kalan bireyler demektir. Bilimsel araştırmaların sonuçları 2050 yılında 200 milyon kişinin iklim göçmeni olacağını göstermektedir. İç göçler açısından bakıldığında, bilimsel çalışmalar dünyanın yoğun nüfuslu üç bölgesinde (Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika) 2050 yılına kadar 140 milyon kişinin kendi ülke sınırları içinde göç etmesine neden olarak bir insani krize yol açabileceğini belirtmektedir. Bu bölgelerdeki iç göç nedenleri olarak su kıtlığı, mahsul kıtlığı, deniz seviyelerinin yükselmesi ve fırtınalar gibi iklim risklerinin artan sorunlar haline geldiği gösterilmektedir.


BAĞLANTILAR

​.

BAĞLANTILAR

15 Temmuz Destanı

15 Temmuz Destanı

Hayvancılık Çalıştayı

Hayvancılık Çalıştayı

’Su Ürünleri Üretici Örgütleri ve Bakanlık İl Müdürlüklerinin Ortak Piyasa Düzeni ile Uyumlu Olarak Kapasitesinin Geliştirilmesi

’Su Ürünleri Üretici Örgütleri ve Bakanlık İl Müdürlüklerinin Ortak Piyasa Düzeni ile Uyumlu Olarak Kapasitesinin Geliştirilmesi

Türkiye Tarımsal Finans Zirvesi

Türkiye Tarımsal Finans Zirvesi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi

 2016 Uluslararsı Bakliyat Yılı

2016 Uluslararsı Bakliyat Yılı

Etik Rehberi

Etik Rehberi

TARSİM

TARSİM

TARBİL

TARBİL

Gıdanı Koru

Gıdanı Koru

UZMAN ELLER

UZMAN ELLER

İLETİŞİM

    Tarım Reformu Genel Müdürlüğü
  • Adres : Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulvarı, No: 161, 06800, Çankaya/ANKARA

  • Telefon : 0312 287 33 60 (10 hat)

  • Faks : 0312 258 80 60

Android
IOS

HIZLI MENÜ

  • Kullanıcı Girişi
  • Biyogüvenlik
  • e-Kütüphane
  • e-İmza Servisi
  • Intranet
  • Hizmet İçi Eğitim
  • Bakanlık e-Posta
  • Arabuluculuk
YUKARI ​