Tarım ve Orman Bakanlığının düzenlediği ‘Dünya Gıda Günü’ etkinliğinde; üretim, sürdürülebilirlik, israf ve gıda güvenilirliği başlıklarına dikkat çekildi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü iş birliğiyle ve “Daha İyi Gıda ve Daha İyi Bir Gelecek İçin El Ele” temasıyla düzenlenen etkinlikte birlikte sorumluluk almanın önemi vurgulandı.
Dünya Gıda Günü, Tarım ve Orman Bakanlığı ev sahipliğinde, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilciliği iş birliğiyle Ankara’da düzenlenen etkinlikle kutlandı.
Programın açış konuşmasını yapan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, üretim planlamasının gıdanın güvencesi olduğunu söyledi. Bakanlığın stratejik konumuna dikkat çeken Gizligider, “Hukuken cennetin ve cehennemin bağlı bulunduğu bakanlıktayız. Tarım ve Orman Bakanlığı. Türkiye’de herhangi bir şey yapılacaksa mutlaka bu bakanlığın herhangi bir kurumuyla temasta olmak zorunda. Bu öncelikle bizim sorumluluğumuzu arttırıyor. Gıdayı sudan, suyu çevreden, çevreyi üretimden, sanayiden ayırmak mümkün değil.” dedi.
Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu, kurum ve kuruluşların ortak hareket etmesiyle daha sağlıklı, sürdürülebilir ve adil gıda sistemleri kurulabileceğini belirterek “Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı olarak biz “el ele” temasını önemseyen bir anlayışla üreticilerimizin belleklerine ve deneyimlerine bilim ve teknolojinin ışığında katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Eğitim faaliyetlerimiz, basılı, görsel ve sayısal yayınlarımız sadece üreticilerimize yönelik değil; tüketicilerimizin de güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişimi için birçok projeye imza atıyoruz. Sağlıklı gıda pratiklerini yaygınlaştıran aktörler, bilinçli tüketiciler ve neticede bilgiyle, beceriyle donatılmış bir toplumun oluşmasına yardımcı olmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.” şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, bu yılki “Daha İyi Gıda ve Daha İyi Bir Gelecek İçin El Ele” temasıyla dayanışmanın ne kadar hayati olduğunu hatırlatmak istediklerini vurguladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sürdürülebilir kalkınma amaçlarından ikincisi olan “Açlığa Son” hedefine ulaşmamız giderek zorlaşıyor. Bu durum, tarım-gıda sistemlerimizin sadece miktarı değil, aynı zamanda besin kalitesini ve erişilebilirliğini de merkeze alarak dönüştürülmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. FAO’nun “El Ele Girişimi” gibi yatay eksenli programlar, en çok ihtiyaç duyulan bölgelerde tarımsal potansiyeli ortaya çıkarmak ve yatırımları doğru yönlendirmek için somut adımlar atıyor. Çünkü tarım-gıda sistemlerimizi dönüştürmek, ancak küresel bir bakış açısı ve iş birliği ile mümkündür. Ve inanıyoruz ki Türkiye buna öncülük edebilecek bir ülkedir.”
Gıda güvenliği konusunda kararlılıkla ilerlediklerini aktaran, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Metin Akman da çevreye saygılı, güvenli bir gıda sisteminin el ele vererek mümkün olacağını kaydetti.
Program başarı hikayeleri yazan çiftçilere plaket verilmesiyle sona erdi.