Sayın Bakanımız İbrahim YUMAKLI başkanlığında 24.12.2024 tarihinde gerçekleştirilen Ulusal Su Kurulu'nun 3. Toplantısında "Akşehir ve Eber Gölü başta olmak üzere kuraklık riski altında olan göllere ilişkin eylem planlarının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli olarak hazırlanması, uygulamaya geçmiş ya da geçecek olan eylem planlarının da Ulusal Su Kuruluna sunulması" kararı alınmıştır.
Yapılan önceliklendirme kapsamında ilk eylem planı Eğirdir Gölü için hazırlandı. Türkiye genelinde 8 hektar ve üzeri büyüklüğe sahip 250 doğal göl ve lagün için yapılan kuraklık riski değerlendirmeleri sonucunda ilk aşamada sekiz göl için çalışmalara devam edilmektedir:
Akşehir, Eber, Bafa, Beyşehir, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca.
Bilindiği üzere, küresel ısınmanın etkileri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de her geçen gün daha fazla hissediliyor. Artan sıcaklıklar, yağış düzensizlikleri ve aşırı hava olayları, ekosistemleri, tarımı ve insan yaşamını tehdit ederken, özellikle göl ekosistemleri ciddi kuruma riskiyle karşı karşıya.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) 6. Raporu, 2014–2023 döneminde küresel sıcaklık artışının hızlandığını ve toplamda 1,19 °C'lik bir yükseliş yaşandığını ortaya koyuyor. Türkiye'de de benzer bir tablo gözleniyor: Son 30 yılda ülke genelinde belirgin bir ısınma eğilimi görülürken, 2024 yılı 15,6 °C ortalama ile son 54 yılın en sıcak yılı oldu. 2025 yılı Temmuz ayı ise son 55 yılın en sıcak Temmuz'u olarak kayıtlara geçti.
Yağışlarda da dikkat çekici bir azalma söz konusu. 2024'te yağışlar normallerin %6,3 altında kalırken, 2025 su yılı yağışları normalin %26 altında gerçekleşti. Son 9 aylık yağış ortalaması ise 52 yılın en düşük seviyesine indi. Bu tablo, özellikle göller üzerinde büyük baskı oluşturuyor.
Kuraklık Riski Altındaki Göller
Bu doğrultuda, öncelikli olarak belirlenen sekiz göl için “Eylem Planları" hazırlanarak, su seviyelerinin korunması, ekolojik sürdürülebilirliğin sağlanması ve iklim değişikliğine uyum sağlanması hedefleniyor.
25 Temmuz 2025 tarihinde ilgili kurumlar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla düzenlenen masa başı atölye çalışmasında göllerin yaşadığı sorunlar masaya yatırıldı. Kontrolsüz su çekimleri, buharlaşmadaki artış ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, göl seviyelerindeki düşüşün başlıca nedenleri olarak öne çıktı.
Hazırlanmakta olan eylem planlarında, göllerimizin su seviyelerinin korunması, ekosistemlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı direnç kazandırılması amacıyla bir dizi tedbir belirlenmektedir. Bu kapsamda öncelikli olarak ele alınan başlıca konular şunlardır:
- Sulama sistemlerinin modernizasyonu
- Yeraltı suyu kullanımının kontrol altına alınması
- Havzalar arası su transferleri
- İçme-kullanma suyu şebekelerinde kayıpların azaltılması
- Kullanılmış suların yeniden kullanımı
- Su verimliliği uygulamalarının artırılması
Hazırlanan eylem planlarıyla birlikte göllerimiz için kritik bir mücadele başlatıldı. Hedef, yalnızca su miktarını korumak değil; aynı zamanda su kalitesini yükseltmek ve göllerimizi gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde bırakmak.
Türkiye, göllerini korumak için artık daha kararlı bir yolculuğa çıkıyor.
