DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ
Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) çerçevesinde yürütülen ve ticaretin liberalleşmesini amaçlayan müzakere turları kapsamında, Uruguay Turu olarak adlandırılan müzakere sürecinin sonunda 15 Nisan 1994’te Fas’ın başkenti Marakeş’te imzalanan ve 1 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe giren Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Anlaşması ile DTÖ kurulmuştur.
Temel İşlevler
a) DTÖ'yü meydana getiren çok taraflı ve çoklu ticaret anlaşmalarının uygulanmasını ve denetlenmesini sağlamak,
b) Çok taraflı ticaret müzakerelerinin yürütüldüğü bir forum oluşturmak,
c) Ticari uyuşmazlıkların çözümünü sağlamak,
d) Üye ülkelerin ulusal ticaret politikalarını izlemek,
e) Küresel ekonomik politikayla ilgili diğer uluslararası kuruluşlarla işbirliğini sağlamak,
f) Gelişme yolundaki ve geçiş sürecindeki ekonomilerin çok taraflı ticaret sistemi ile bütünleşmelerine yardımcı olmak.
Kurumsal Yapı
DTÖ, üyesi olan devletler tarafından yönetilmekte olan bir uluslararası kuruluştur. Örgütte kararların büyük çoğunluğu üye ülkelerin tümünün katılımıyla en az 2 yılda bir toplanan Bakanlar Konferansı’nda alınır. DTÖ Kurucu Anlaşması’na göre Bakanlar Konferansı’nın düzenlenmediği dönemlerde, Genel Konsey, DTÖ’nün günlük işleyişine ilişkin her türlü kararı alma yetkisine sahiptir. Genel Konsey, gerektiğinde Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Organı ve Anlaşmazlıkların Halli Organı olarak da toplanabilmektedir.
DTÖ’nün Temel İlkeleri ve Prensipleri
Ulusal Muamele Kuralı: Üye ülkelerin iç pazara ilişkin düzenleme ve uygulamalar yönünden ithal ve yerli mallar arasında ayrım yapmaması anlamına gelmektedir. Bu ilke bir malın, hizmetin veya fikri mülkiyetin ülke pazarına girişinin ardından uygulanmaktadır.
En Çok Kayrılan Ülke Kuralı: Bu kural, üye ülkelerin birinin diğer bir ülkeye herhangi bir gümrük kolaylığı sağlaması durumunda bu kolaylığı aynı zamanda DTÖ Anlaşmasına taraf olan ülkelerin tümüne uygulaması anlamına gelmektedir.
Gümrük Vergilerinin Konsolidasyonu: Bu kural uyarınca her üye ülkenin taviz listesinde yer alan oranlar “bağlı oranlar” olarak adlandırılmakta ve ülkeler uygulamada söz konusu oranların üzerine çıkamamaktadır.
Tarifeler Yoluyla Koruma: Tarife dışı engellerin bazı istisnalar dışında tümüyle yasaklanması ve zamanla tarifelerin de giderek azaltılmasını öngörmektedir. "Tarifikasyon" olarak adlandırılan bu kural çerçevesinde tarım ürünlerindeki ithalat kısıtlamaları büyük ölçüde tarifelere dönüştürülmüştür.
DTÖ TARIM ANLAŞMASI
DTÖ Kurucu Anlaşması’nın ekinde yer alan anlaşmalardan biri Tarım Anlaşması’dır. Bu Anlaşma kapsamında tarımsal konular; pazara giriş, iç destekler ve ihracat rekabeti sütunları altında düzenlenmiştir.
1. Pazara Giriş
Ülkemiz, tarife dışı engeli bulunmadığı için tarifelendirme yapmamış, sadece bağlı oranlar üzerinden öngörülen tarife indirimlerini gerçekleştirmiştir.
DTÖ Tarım Anlaşması kapsamında ülkemiz, 1995 yılı uygulama döneminin başlangıç yılı olmak üzere 10 yıllık süre zarfında eşit dilimler halinde her bir tarım ürününde en az %10 olmak üzere tarım ürünlerinin tümünde ortalama %24 oranında tarife indirimi taahhüdünde bulunmuştur. Ülkemiz ithalatında hassasiyeti bulunan ve bu nedenle tavan konsolidasyon imkanından yararlanılan mallar dışında bütün tarife pozisyonlarında Eylül 1986’da geçerli kanuni tarife oranları indirime esas alınmıştır. Son dilim indirim 1 Ocak 2004 tarihinde yapılmıştır.
2. İç Destekler
Ticareti bozucu etkileri açısından DTÖ Tarım anlaşmasında destek türleri 3 farklı kategoride düzenlenmiştir.
Kırmızı kutu: Ticareti bozucu nitelikte olan ve belirli limitler getirilmiş olan iç destek türüdür. Primler, müdahale alımları, girdi destekleri bu kategoride yer almaktadır.
Ülkemiz, "iç destekler" konusunda, 1986-88 referans döneminde ürün bazında verdiği ticareti bozucu desteklerinin toplam üretim değerinin %10'unu aşmadığı gerekçesiyle indirim taahhüdünde bulunmamıştır. Ülkemiz açısından ticareti bozucu nitelikte olan kırmızı kutu destekler için toplam üretim değerinin %10’una tekabül eden de minimis seviyesi bağlayıcı olmaktadır.
Mavi Kutu: Üretimi sınırlayan veya azaltan programlar kapsamındaki indirimden muaf doğrudan ödemelerdir. Çayda budama tazminatı gibi destekler bu kategoride yer almaktadır.
Yeşil Kutu: Ticaret ve üretim üzerinde bozucu etkisi olmayan ya da çok az bozucu etkiye sahip, indirim taahhüdünden muaf desteklerdir. Sertifikalı tohum kullanım desteği, ar-ge desteği gibi destekler bu kategoride yer almaktadır.
DTÖ Tarım Anlaşması uyarınca üye ülkelerin tarım politikalarındaki değişiklikleri ve tarımsal ürünlere verdiği destekleri DTÖ Sekretaryasına bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
3. İhracat Sübvansiyonları
DTÖ Tarım Anlaşması’nda ihracat sübvansiyonlarının 1986-90 yılları baz alınarak; Gelişme Yolunda Ülkeler tarafından 10 yılda değer olarak (parasal) %24, hacim olarak ise %21 oranında azaltılması öngörüldüğünden ülkemiz 1995-2004 yılları arasındaki 10 yıllık dönem sonunda bu indirimleri gerçekleştirmiştir.
Öte yandan ülkemizin 44 üründe ihracat sübvansiyonu kullanma hakkı bulunmakta olup bu 44 ürün dışında gelecek yıllarda ihracat sübvansiyonu kullanmamayı kabul etmiştir.
DTÖ DOHA KALKINMA GÜNDEMİ TARIM MÜZAKERELERİ
DTÖ Tarım Anlaşması’nın 20. Maddesi uyarınca, liberalizasyonun artırılması amacıyla müzakerelerin sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, DTÖ İleri Tarım Müzakereleri 2000 yılında başlamış; 2001 yılında ise Doha Kalkınma Gündemi kapsamına alınmıştır.
DTÖ Tarım Anlaşmasının uluslararası ticareti etkilediği düşünülen sütunları olan Pazara Giriş, İç destekler ve İhracat Rekabeti konularında daha ileri bir liberalizasyon öngörülmekte, söz konusu liberalizasyon gerçekleştirilirken Gelişme Yolunda Ülkeler (GYÜler) ile En Az Gelişmiş Ülkelere (EAGÜ) esneklikleri kapsayan özel ve lehte muamele hükümleri göz önünde bulundurulmaktadır.
Tarım Müzakereleri çerçevesinde son olarak 6 Aralık 2008 tarihli Gözden Geçirilmiş Taslak Modalite Belgesi yayımlanmıştır. Söz konusu belgenin Pazara Giriş kısmında yer alan tarife indirimleri bölümünde GYÜ’ler için özel ve lehte muamele hükümleri çerçevesinde, eşit oranlar halinde, Gelişmiş Ülkelere (GÜ) göre daha uzun dönemde ve daha düşük oranlarda indirim yapmaları öngörülmektedir. Minimum ortalama tarife indirimi GÜ’ler için %54 iken GYÜ’ler için %36’dır. EAGÜ’lerin ise tarife indiriminden muaf tutulması öngörülmektedir.
Bununla beraber, pazara giriş başlığı altında GYÜ’ler için toplam tarife satır sayısının %12’si özel ürün olarak belirlenebilmekte, söz konusu ürünlerde ortalama %11 indirim yapılacak şekilde tarife satırlarının %5’lik kısmı indirimden muaf tutulmaktadır.
Hassas ürünler konusunda ise, tarife satırlarının %4’ü Gelişmiş Ülkelerce (GÜ’ler) hassas ürün olarak belirlenirken; bu oran GYÜ’ler için 1/3 daha fazla olabilecektir. Hali hazırda tarife kotası olmayan ürünlere tarife kotası açabilmeye olanak tanıyan bir öneri getirilmektedir.
Tarife indirimleri gerçekleştirildikten sonra karşılaşılması muhtemel ithalat baskılarını bertaraf etmek üzere çalıştırılması öngörülen Özel Korunma Önlemleri Mekanizması (SSM) konusunda, devreye girecek tarife artışlarının Uruguay Turu bağlı tarifelerinin aşılması konusundaki öneriler halen netlik kazanmamıştır. Aynı zamanda Özel ve Lehte Muamele hükümleri çerçevesinde GYÜ’lere bir ayrıcalık olarak tanınması öngörülen söz konusu mekanizmasının işletilmesinin zorlaştırılmasına yönelik olarak bazı GÜ’ler tarafından ilave kriterler getirilmeye çalışılmaktadır.
Belgenin İç Desteklere ilişkin kısmında, en üst bantta yer alan AB’nin toplam ticareti bozucu iç desteklerini %80, ABD’nin ise %70 oranında indirime tabi tutması yönündeki öneri metne derç edilmiştir.
Diğer taraftan, iç destekler kapsamında herhangi bir indirim yükümlülüğü olmayan GYÜ’lerin de toplam ticareti bozucu iç desteklerine ilişkin baz dönem verileri temelinde taahhüt listelerini oluşturmaları yönünde öneri mevcuttur.
İhracat Rekabeti başlığında ise, GÜ’ler için 2003–2005 döneminde uygulanan oranlar kadar ihracat sübvansiyonunun uygulama dönemi sonuna kadar verilmesinin sürdürülmesi önerisine karşılık, aynı ayrıcalıklı muamelenin GYÜ’lere tanınmadığı görülmektedir. Miktar ve bütçe bazlı sübvansiyon ayrımı yapılmadan ihracat sübvansiyonlarının GYÜ’lerce 2016 yılında kaldırılması öngörülmektedir.
DTÖ SAĞLIK VE BİTKİ SAĞLIĞI ÖNLEMLERİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA (SPS ANLAŞMASI)
DTÖ Kuruluş Anlaşması’na ek olarak imzalanan bu Anlaşma ülkelerin gıda güvenilirliğini sağlamak, hayvan ve bitki sağlığını korumak amacıyla alabilecekleri tedbirlerin içerik ve sınırlarını belirlemektedir.
DTÖ’ye üye ülkelerin prensip olarak diğer ülkelere karşı haksız, ayrımcı ve korumacı bir şekilde uygulama olmadan gıda güvenilirliğini sağlamak için insan, hayvan ve bitki sağlığıyla ilgili her türlü tedbiri almaları mümkündür. Bu çerçevede, tedbirler gerekli olduğu ölçüde uygulanmalı, bilimsel verilere dayandırılmalı, uluslararası ticarette keyfi, ayrım gözeten, gizli veya haksız engel oluşturmamalıdır. Söz konusu tedbirlerin bilimsel kriterlere göre belirlenmesi ve bilimsel verilere dayanılarak yürürlükte tutulması gerekli olup, uygulanmasında yerli-yabancı ve yabancı-yabancı arasında ayrımcılık yapılmaması ve bu tedbirlerin uluslararası ticareti kısıtlayıcı gizli bir tedbire dönüştürülmemesi de Anlaşma’da öngörülen yükümlülükler arasında bulunmaktadır.
Anlaşma uyarınca üye ülkelerin uluslararası ticareti etkilemesi durumunda sağlık ve bitki sağlığı önlemlerindeki değişiklik içeren tedbirlerini, taslak metin oluşturulduktan sonra diğer üye ülkelerin ilgili uygulamayı incelemeleri ve yorumlarda bulunmaları için en az 60 günlük bir süre tanıyacak şekilde DTÖ Sekretaryasına bildirmeleri; anılan mevzuatın yayımı ile yürürlüğe girmesi arasında ise en az 6 aylık bir geçiş süresi tanımaları gerekmektedir.
Ülkemizin SPS Bildirimlerinde kullanacağı orijinal bildirim formları aşağıdaki bağlantılardan temin edilebilir.
1. Rutin Bildirim: Uluslararası ticareti etkileyen yeni bir önlem alınması durumunda kullanılmaktadır.
2. Addendum: Rutin bildirime ek bilgiler sunmak veya rutin bildirime konu olan SPS mevzuatında yapılan değişikliği bildirmek için kullanılmaktadır.
3. Corrigendum: Daha önce yapılan SPS bildiriminde herhangi bir maddi hata yapıldığı zaman kullanılmaktadır. Örneğin, adres bilgilerinin veya yayımlanma tarihinin yazımında yapılmış maddi bir hatanın düzeltmesinde Corrigendum formatı kullanılmaktadır.
4. Revision: Daha önce yapılan SPS bildirimini başka bir SPS bildirimi ile değiştirmek için kullanılmaktadır.
TİCARİ SORUNLAR
2023 İhracat Stratejisi çerçevesinde, tarım ürünlerinin ihracatının artırılması için ülkelerle yaşanan ticari sorunlar ilgili ülkelerle ikili ilişkiler çerçevesinde çözüme ulaştırılmaya çalışılmaktadır. İkili ilişkiler çerçevesinde çözümlenemeyen sorunların üyesi olduğumuz Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) taşınarak çözümlenmesi mümkündür.
Uluslararası ticarette firmaların/şahısların bir sorunla karşılaşmaları durumunda aşağıdaki formun doldurarak e-posta ile guher.celtek@tarim.gov.tr adresine iletilmesi mümkündür.
Başvuru Formu için tıklayınız...